kişi vakit geçsin diye öyle çok istemektedir ki tüm algıları bu konuya yoğunlaşır. öff hala öğlen olmadı ya, yuh saat daha 2miş ya, haff gece olsada yatsam, sabah olsada kalksam gibi, bir turlu istediği hızda vakit geçmez.
bu duruma böylesine konsantre olmak, pek çok ayrıntıyı kaçırmaya sebep verir, o ayrıntılar birleşir birilerinin hayatı olur, birilerinin yaşanmışlıkları olur ve aylar, yıllar akıp gider. geçmeyen dakikaları sayarken kişi kendine geldiğinde anlar ki yılar geçmiştir. *
anlamının, felsefenin gereksizliği konusunda başlıklar açıp yorumlar düzen üstün zekalı ardakaşlara sorulmasını önediğim bir temel varoluş paradoksudur. ama zaten bu kardeşlerimiz hayatın anlamını yemek, içmek, sıçmak ve yapabiliyorlarsa düzüşmek şeklinde zaten çoktan çözmüş olduklarından onların paradokslara filan da ihtiyacı yoktur.