vakanüvis

    1.
  1. osmanlılarda zamanın olaylarını saptamakla görevli tarihçi.
    6 ...
  2. 2.
  3. tarih olaylarını oluş sırasıyla ve şahsi düşüncesini katmadan yazan kimsedir.
    4 ...
  4. 4.
  5. nevzat tekin'in, kızılcık zamanı isimli kitabında $öyle geçer:

    'dile gel ey vakanüvis,
    davudi sesiyle ölümden yüce,
    ölümleriyle davudi'
    3 ...
  6. 17.
  7. an itibari ile alev e takmış durumda olan yazardır.
    3 ...
  8. 7.
  9. hizli yazarlarimizdan cok sade bir anlatim bicimi var. *
    3 ...
  10. 20.
  11. devletin resmen görevlendirdiği resmi tarih yazıcısıdır.eski adıyla tezkirecilerdir.ilk olarak bu göreve naima efendi atanmıştır.sonuncusu da Abdurrahman şeref efendidir.
    2 ...
  12. 16.
  13. Padişahın görevlendirdiği eski zamanların olaylarini yazan resmi devlet tarihçisidir.Naima Efendi ilk vakanüvistir.
    *
    3 ...
  14. 8.
  15. bu adamlar bir nevi tarihçidirler. ancak tarihçilere ek olarak olayları yaşanan dönemin şartlarını göz önünde bulundurarak yazarlar. o tarihteki kültür, hayat tarzı, insanların yedikleri ve hatta bu şeylerin onlara hissettirdiklerini de işin içine katarlar.
    2 ...
  16. 6.
  17. bir fırsat...

    14 tanecik entrysi var. serdar facebook yanılgısını çıkarttığınızda geriye takriben 8 entry kalıyor.

    fırsat dedim: okuyun. kısa olmaları haricinde süper 7 entry ve uzunluğuyla mükemmel 1 entry ile karşılacaksınız.
    3 ...
  18. 3.
  19. deniz içip tas işeyen insanlardır! işedikleri renk; kralların ya da diktatörlerin istedeği renkte de olabilir. rengi tutturmaları-üçüncü şahıslarca belirlenen istekler dahilinde- kolaydır; ayrıca bunun için kendilerine para da ödenir. bununla birlikte hiç bir sidik renksiz olmaz; öyle ya da biryerden bişeyler bulaşmıştır. haliyle herder'in dediği gibi;

    ''insan tanrı tarafından sahneye konulan oyunun sadece belli bir episodundadır''[haliyle tümünü görseydik herhalde pek renksiz işerdik o zaman da tarihçiler olmazdı herhalde, kimbilir!]

    ''tanrı'' kelimesini isterseniz aradan çıkartabilirsiniz[tarihi nasıl gördüğünüze göre değişir bu], verilmeye çalışılan da; labirentte olmak zati.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük