ismine hayırlı denilerek ironi yapılan "hayırsız olay".
1826'da yeniçeri ocağının kaldırılmasından sonra ne kadar savaş varsa osmanlı'nın kaybetmiş olması sanırım ki pek de hayırlı bir olay olmadığını gösterir. tabi yenilgiler buna bağlanmasın diye el altında bahaneler üretilmiştir, işte efendim teknolojide geriyiz, işte efendim batıyı yakalayamadık şu bu filan. lan yemişim teknolojisini sanki batı lazer silahıyla ateş ediyordu. top işte gene top, istanbul'da en babaları var. bundan 500 sene önce de harpte en ciddi silah toptu, gene de top, değişen hiç bir şey yok.
yeniçeri ocağı kapatılınca ülke savunmasız kalmıştır. osmanlı'nın yaptığı en ciddi hatalardan biridir. çünkü neden kaldırdılar, çünkü yeniçeri adamdı, çünkü yeniçeri sorguluyordu. aynen şu bizim ordunun kafeslenmesi olayı var ya hani, aynısıdır işte. böyle bir şey hayırlı olabilir mi.
devletin ekonomisini mahvettiği sebebi ile kaldırılmıştır. ondan sonra ekonomi ne kadar düzelmiştir bilinmez ama ortalıklarda kime rastlasan ben yeniçeri sözü ortadan kalkmış zorba yeniçeriler kalmamıştır, buna da vaka-i hayriye yani hayırlı olay denmiştir.
türk film sekörünün çok aptalca hareket ettiğini yeniden bana hatırlatan olay. ulan elinde böyle yaşanmış bi olay var, ilgi çeken bir konu, senaryo bile hazır, sen bir şey yazmayacaksın ama buna bir film çekmiyorsun. garip yani.
olaya gelecek olursak:
padişaha 2.mahmuta karşı Osmanlı tarihindeki son kazanlarını kaldıran yeniçeri ocağının diğer türk birliklerinden oluşan ocaklar ve halkın desteğini alan padişah tarafından zorla kapatılması olayı. vaka i Hayriye'nin gerçekleştiği gün yeniçeri ocağı hariç bütün askeri birlikler padişah 2.mahmut'a bağlılıklarını bildirmişlerdir. yeniçeri ocağına ait binalar bu askerlerle kuşatılmış ve ardından topa tutularak yıkılmıştır. olayda 6000'e yakın yeniçeri öldürülmüş 20.000 yeniçeri ise tutuklanmıştır. daha sonraları yeniçeri ocağı yerine asakiri mansure-i muhammediye isimli yeni bir ordu kurulmuştur.
1825 yılında Sultan II. Mahmut, Avrupa ordularının aldığı eğitimle yetiştirilmek üzere "eşkinci" adı verilen yeni bir askeri örgüt kurulmasını emretti. Yeni eğitimi istemeyen Yeniçeriler ayaklandı. Bu durumdan yaralanan II. Mahmut, Yeniçeri ocağının kaldırıldığını bir fermanla halka duyurdu. Yeni çeri kışlaları topa tutulmuş yeniçeriler sokak ortasında katledilmiştir. Yeniçeri alameti taşıyan dükkanlara devlet elkoymuş, yeniçeri evrakıve bir kısım mezar tahrip ve yok edilmiştir. Bugünkü kapalı çarşı aslında yeniçerilerin yatakhanesiydi. Bugün 2. Mahmudun türbesinin önünden geçen divanyolunun devamının adının yeniçeriler caddesi olmasıysa ayrı bir ironidir.
