burslu eğitim görenler bir yana, ülkemizde öğrenciler arasındaki eşitsizliğin maksimal düzeyde ortaya çıktığı paralı yükseköğrenim zırvasının lağvedilmesidir. gelgelelim bu hayırlı işi başarabilecek cesur bir meclis türkiye'de ne yazık ki bulunmamaktadır.
işin en ilginç yanı, danıştay'ın katsayı kararının yürütmesini durdurmasına eşitsizlik gerekçesiyle yırtınanlar, fakir öğrenciden elli puan az almasına rağmen parasını verip onunla aynı bölümde okuyan insanların eşitliği zedelemediğini düşünüyor olacaklar ki, paralı üniversite saçmalığına hiç ama hiç değinmemektedirler. neden? çünkü eşitliğe aykırı bile olsa, liberal hükümetler ne diyorsa doğru odur, onlar eşitlik ve özgürlükten yanadır; vakıf üniversitesi saçmalığı da son derece adilanedir. ne diyelim; durmak yok ...
parasal sistem ortadan kalkmadıkça kim nederse desin, ne hak iddaa ederse etsin olmayacak şeyler. bilmem kaç para vergi alıyor devlet bunlardan, salak mı kaldıracak vakıf üniversitelerini ki?
parası olan birinin, olmayan biriyle hukuki eşitliği dahi olumuyorsa; nasıl eğitimsel eşitliği olabilir?
sistemin kendi kendisini yok etmesini beklemekten başka bir çare yok.
eğitimdeki fırsat eşitliğini verilen eğitimle değil alınan parayla değerlendiren güruhun yakarışıdır.
bak burslu öğrencisi var diyorsun, o adam sırf burs almış olmak için gitmemiştir herhalde o okula, nasılsa para vermiyor daha iyi bir eğitim istemiş demek ki. ha ben demiyorum ki devlet üniversiteleri kötüdür, vakıf üniversiteleri iyi eğitim verir; ama çoğu vakıf üniversitesinin fırsat, imkan, olanak olarak çoğu devlet üniversitesinden çok daha ileride olduğu da bir gerçektir.
ben şimdi aldığım puanın 30 puan düşüğüyle devlet üniversitesine de girebilirdim ama, mesela bilkent üniversitesi'ni tercih etmişim. nedeni hakkında muhakeme yapabilecek durumda olanlara başka bir şey söylemeye gerek yok.
