Sadece bir vajinasi oldugu icin kendini dunyanin en kiymetli yaratigi sanan kadinlarin da icinde bulundugu tutumdur. Tacize ve tecavuze ugrayanlardan bahsetmiyorum elbette, erkekleri yataga atmak icin ellerinden geleni yapan -ki genelde fazlaca bir cabaya gerek yoktur- once kendilerini kullandirtan, sonra da erkekleri kullanmak icin hesap soran kadinlardan bahsediyorum. Bu kadinlar genetik kodlarina islemis geleneksel degerlerle, televizyonda gorduklerini kafalarinda corba edip, bunlarin arasindan her durumda isine gelen bir tanesini secer ve yattiklari erkekleri her durumda suclarlar. Bu tavirlariyla kendilerini edilgen, alinip satilan ve bedeli odenen bir meta yerine koyduklarini goremez ya da bu durumu leyhlerine bir durum olarka degerlendirir ve kendilerince uygun gordukleri karsiliklarin pesine duser, bu karsiliklari (bkz: nikah)alamadiklarinda yine televizyondan gordukleri edepsizliklerle ortaligi birbirine katarlar. Bu kadinlara "namusuna cok duskundun de niye yattin, yattin da niye sonuclari -artik her neyse- kendin katlanmiyorsun?" diye sordugunuzda hemen edilgen bir havaya burunup "ben istemedim ki, karsi koyamadim" teranesi okurlar. Gecinmek icin bir sekilde bedenini satan kadinlar degil, asil ahlaksiz kadin bunlardir.
demek o yüzden dünyanın mına koyma çabası. e bu kadar sken olursa o küre ısınır kardeşim. ama dikkat et! sen yaptıkça kendi içine boşalıyorsun. bu yüzden hayatın yapış yapış. bak yeni bir gün, hadi yapış hayata...
(bkz: dünyayı vajina merkezi olarak görmek)
farklı algılamaya istinaden farklı değerleme yöntemleri geliştirse, neticesinde kullanım alanlarında ayrışsa da; her iki cins için de yontma taş devrinden beri süregelen konumlamadır.
bende hicran yarası, bende bitmez çileler.. hasılıkelam, boşa geçmiş seneler.
dünyanın merkezinin orası olduğuna inanan bünyenin yaptığıdır. olabilir. mümkündür. herkes için dünyanın merkezi değişebiir. bunun cinsel bir şey olması yanlış olduğu manasına gelmemelidir.