benim yalnız ve güzel ülkemin her tarafı karla kaplanmışken bu ödülü...yok lan fragmanlar karıştı.
bugünlerde 'her yerde kar var' şarkıdaki gibi. yalnız bu kadar karın fazlası zarar. düşünsenize evlerden çıkamayacak kadar kar yağdığını. kar yağınca mutluluk oyunu oynayanlara iki çift lafım var. kocaman küreği verdiler mi senin eline hiç? sen 2 metre karı evinin önünden kürümek zorunda kaldın mı peki? günlerce aç ve bitap düşmüş beslenememiş serçelere sordun mu, mutlumuymuşlar, hıı? ne biçim insanlarsınız bee. hepinizden tiksiniyorum. neyse...
kar topu oynamak istediğimiz zamanlar olurdu. lapa lapa kar yağdığında sorgusuzca çıkardık gece sokağa. gece lambasına bakardık önce. altında sadece bize yağardı. diğer taraflar karanlıktı ve umurumuzda da değildi. bereni giydiğinde burnuna düşen karlara yerleşirdim önce. kar tanelerinin mikroskopta büyütülmüş halleri yıldızlı ve karmaşıktı. bulaşıcı şuh bir virüs gibi yapışırdım onlara. burnundan dudaklarına düşerdim sonra boynunda erirdim. göğüslerinden geçer göbeğinde kalır vajinana gelemeden biterdim. oysa sen çok düşünceliydin eve gittiğimizde bir demet kar topunu alır bana süpriz yapardın.
şimdi sen güzel dilber: elmacık kemiklerin, dudakların ve vajinanın kıvrımlarından başka her yerin kar beyaz ve çıplak. gözlerin gözlerime değince göbeğinin altındaki cehennem ateşimiz harlanıyor. kar topumuz vajinanın kızıllığında eriyor bak. dudaklarımı pınarıma dayamışım ve susuzluğum ağır ağır gidiyor, tutkum kızarıyor.
+ evet, biz sevmeyi kelimelerden öğrenmedik ki!