hayatın en sivri paradokslarından birisidir. normalde bir kızın cinselliğini simgeleyen obje olmadığını varsayarsak, vajinayı gören bir kişi muhtemelen "ööghh, bu ne lan" diyecektir. lakin kan basıncının beynin ruhunu geçirmesiyle gözleri üçüncü boyuta taşan erkek milleti * hayatları boyunca vajinanın peşinden koşmakta, bulduklarında ise ona muamelenin kralını yapmaktan çekinmemektedirler.
vajina doğası gereği erkek için çekicidir.
ancak yeni ejakule olmuş bir erkek, dönmüş erkek, nonoş erkek ya da top erkek için iğrenç bir şey olabilir.
yeni ejakule olmuş erkek için 5-10 dakika sonra dünyanın belki de tekrar tekrar * en güzel şeyidir o.
edit: kimse kalmamış bu başlıkta yahu. *
herkes eksilendiği için sildi sanırım entrylerini.
evet arkadaşım vajina dediğimiz organ hayallerimizdeki kadar saf, temiz bir organ değildir. şunu düşün, ayda 3-4 kere kan gelen, üzerine renk renk akıntıların geldiği, sürekli mantar kapma riski bulunan, iyi temizlenmediğinde kist oluşabilen ve daha nice jinelolojik sorunun oluştuğu bir organdan bahsediyoruz.
bu durum yine de erkeklik duygularını öldürür mü?
öldürmez.
çok doğrudur. yine de anlaşılmaz ki; tüm dünya nasıl olur da bunun etrafında dönüyordur. bir kere normal halinde çok pis kokmasını bir yana bırakırsak; bir kadını doğum yaparken gören erkek, bir daha o vajinaya dokunabiliyorsa, hamam böceği yemek bile çok normaldir artık ona. Erkekler iğrenç varlıklar derler, acaba buradan mı geliyor ki bu söz?