istanbul devlet tiyatrosu nun oyuncu kadrosu ve mesajlarıyla ilgi çeken oyunu.seyirciye kahkaha attıran fazlasıyla diyalog barındırmasından mütevellit mesajı arada kaynıyor gibi görünse de insan en iki yüzlü varlıktır,modern ve kültürlü insan kocaman bir yalandır herkes içinde bir vahşet tanrısı barındırır gibi mesajları insanın gözüne gözüne vurmaktadır.
Zafer algöz,ülkü duru,zerrin tekindor ve iştar gökseven gibi oyuncuları barındırması ve oyuncuların performanslarıyla da göze çarpıyor ayrıca.
--spoiler--
ilk 30 dakika kasıntı bir biçimde birbirlerine kültürlü,medeni,modern insan taklidi yapan çiftlerin zerrin tekindor'un oynadığı karakterin ortamda serpiştirilmiş her türlü kültürel malzemeye kusmasıyla birlikte içindekileri ortaya dökmeye başlayıp rollerinden sıyrılmaları oldukça manidardır.
--spoiler--
aslında hepimiz vahşiyiz de, sadece toplum içinde derecemiz(!) arttığında (makam ya da entelektüel seviye) bunu dizginliyor muyuz? hayatımız rol yapmakla mı geçiyor? şiddet den başka çözüm yok mu? savaşlar bu duygunun hortlaması mı?
vahşet tanrısı, insanın kendisine bu soruları sorduran hayli de keyifli bir oyun.
galiba yazar freud dan oldukça etkilenmiş. hatta direk metnin psikanalizini freudcu bakış açısıyla almış. şiddet insanın içinde ve bastırılmış bir duygu. insan kötü! ne yapsak boş...
en azından zerrin tekindor un rolünde başardığı gibi bu iğrençlikten midemiz bulansa da kusabilsek.
istanbul devlet tiyatrosu'nun taze mi taze ve sezonun en iyilerine aday oyunu. tutuk gibi görünen ilk on dakikayı da aslında kişilerin o sırada oyunun kendi içinde olmadıkları karakterlere bürünmüş olmalarına bağlamak gerekir. olaylar gelişip de her biri asıl karakterlerini ufak ufak yansıtmaya başladıkları dakika şölenin de başlangıcını teşkil eder. tek perdelik olan ve kesinlikle tekrara başvurmadan kahkahalara boğan bu oyunda sıkılmak mümkün değil.
bugün cennet kültür sanat merkezinde izlediğim oyun. ne zamandır izlemek istiyordum, kısmet bugüneymiş. zar zor bilet bulabildim zaten, salon da tıklım tıklımdı. ama allah var, oyuncular sergiledikleri performansla o kalabalığın hakkını kesinlikle verdiler. fırsatını bulunca kesinlikle sizlerde izlemelisiniz.
oyunun başlarında matmazel havasını hissetiysem de ilerleyen anlardaki performansı ile kendisine hayran bırakmıştır zerrin tekindor. oyunun metni fevkalade olmasa da oyunculuk aldı götürdü yetti arttı. her biri çok iyiydi. tek takıldığım konu ise hepsi de "hemstır" derken e'yi neden o kadar açık söylediler. acaba ben mi bilmiyorum öyle mi söyleniyor ki diye çelişkiye de düşmedim değil. belki de;
sezonun ilk haftası ankara'ya gelmiş olan istanbul devlet tiyatrosu oyunudur.
--alıntı-- annette: şu erkekler oyuncaklarına pek düşkündür.. yazık ediyorlar kendilerine.. bütün otoriteleri kayboluyor.. erkek dediğin elleri serbest dolaşmalı. bence öyle. elinde çanta taşıyanlar bile beni rahatsız ediyor.
bir erkek yalnız olduğunu hissettirmeli. bana öyle geliyor. yani, yalnız olabilme gücünü hissettirmeli. yalnız olduğunu hissetmediğimiz bir adamın hiç tadı yoktur...
--alıntı--