her ne kadar görevlendirdiği mustafa kemal paşa ve diğerleri sonradan kendisine ve türk milletine bekleneni verememiş olsa ve çeşitli fenalık edmişse de kimsenin reddedemeyeceği bir realitedir.
anadoludaki ayaklanmayı yapılandıran, son ana kadar halkın desteğini yanında hisseden büyük ve mübarek padişah ve halifemiz bizlere bu güzel vatanı tüm engellemelere rağmen bırakabilmiş, ay yıldızlı bayrağımızı da allahın izniyle üzerimizden eksik edmemiştir.
ruhu şad olsun, mekanı cennet olsun inşaallahurrahman.
editli not: küfür edenlere küfürlerinin hepsini iade ediyorum. hayır zaten adınız kafir küfür etmeniz normal de sizi cezalandırmayan yönetime anlam vermek güç. karakter sınırı olmasa tc yazmazdık herhalde.
tarih ezberlerini risale yan sanayiinden tamamlamış çirkin ördek yavrusu hikâyesidir.
elbette ki vahideddin dediğin adamın, kurtuluş sürecindeki rol ve önemi büyüktür.
herkesi almazlar ama olur da bir yolunu bulursa savın sahibi, gülhane'deki arşiv'de azıcık araştırma yapsın(dışarı belge verilmez, içeri herkes alınmaz, bilgilerine).
orada açık içeriğine ulaşamasa dahi samsun'a hareket etmeden önce mustafa kemal ile vahideddin'in arasında bir görüşme gerçekleştiğini kabataslak öğrenir(yazarımızın tezine konu olan kısım burasıdır bana kalırsa. muhtemelen bir lise tarih öğretmeninden, ona da öğretmeninin kulaktan dolma anlattığı kadarıyla bunu öğrenmiş, duymuştur).
şimdi burada devreye "yorumlama" yeteneği giriyor ki bunu üniversitelerin edebiyat fakültelerinde(eğitim fakültesi değil bak) "ders" olarak veriyorlar tarih bölümü öğrencilerine.
vahideddin bittabi atatürk ve silah arkadaşlarına "kurtuluş" emrini vermiş ve iddiadakinin aksine gazi paşa ve silah arkadaşları da görevlerini layıkı ile yerine getirmişlerdir.
yazarın beynini bulandıran soru; vahideddin'i, neden karşılarına aldılar?
ya da; vahideddin, neden sonraki süreçte desteğini geri çekti?
hacı şimdi saray öyle amı-götü dağıtmış ki o zamanlar(öncesinden beri geliyor malumunuz) dalkavuklar arasında ingiliz ajanları yerleşik yaşıyorlar. hani vahideddin, o süreç içerisinde "yürüyün aslanlarım" diyecek olsa, ayaklanma daha organize olmadan çözülme yaşanacak, yurt düşecek.
peki ya atatürk herşey bittikten sonra çıkıp da "vahideddin emri vermiştir" dese? o zaman da devletler arası yapılmış anlaşmalar sebebiyle anasının amı kadar tazminata maruz bırakacaklar yeni devletini.
dolayısıyla herkes üzerine düşeni yapmış olmakla beraber, vahideddin'in çok iyi rol yaptığını, çok akıllı bir adam olduğunu söylemek mümkün. ve fakat "kurucu" veya "kurtarıcı" olması için cephelerde, kendinden öncekiler gibi ordunun başında olması gerekirdi diye düşünüyorum.
vahideddin'i suçlamak, kesinlikle doğru olmadığı gibi tarih bilimine de tarihin işleyiş sürecine de hakaret niteliğindedir.
ve fakat vahideddin'i "kahramanlaştırmak çabası" da çok onurlu, şerefli ve akıllı insan işi değildir.
mustafa kemal'in jön türkler'le arası açık olmasaydı bırakın samsun'a çıkmayı, istanbul'da zor kalırdı. bu da bir gerçek.
ama hem vahdettin'le ilişkileri, hem jön türk yöneticileriyle arasının açık olması, hem de araya giren paşalar sayesinde vizeyi alabilmiştir. bunda vahdettin'in hiçbir vatansever etkisi yoktur.
şimdi siz cahillere jön türk ne demek onu anlatmak gerek ya, neyse...
tanım: bu yalana inananların, kimin taşşaklarını yaladıklarını bir daha gözden geçirmelerini tavsiye ettiğim götten uydurma cümledir.
