bugünkü akhisarspor maçı sonu fatih öztürk'le hararetli bir diyalog yaşamış ve en sonunda onu öperek babacanlığını göstermiştir. ilk 11'i yanlış oluşturuyor eleştirisine ben de sahibim ancak hafta arasında oynanacak olan lokeren maçını düşünerek bazı hamleleri yapmadığını düşünüyorum. skora katkıda bulunabilecek oyuncuları yedek bekletmek eleştiriye sebep oluyor haliyle. takım takım olduğunda mutlaka farkını hissettirecektir hoca yoksa şuan herhangi bir teknik direktörden çok farklı bir oyun anlayışına sahip değil, çünkü ortada oluşmuş bir takım yok. zamana ihtiyaç şart.
bu adam tam bir çılgın dostum. trabzonspora resmen hayallerini fantazilerini yaşamak için gelmiş. herif aynı fm oyuncusu gibi. napıyorduk biz fm de. her bölgeye en az 2 futbolcu ikisi de aynı kalite. genç yetenekleri topluyorduk. sonra bu futbolcular formdan düşmesin üzgün yazısı çıkmasın diye. her maç rotasyon yapıyorduk. mesela ben de todorov temur ve kakalov vardı. 4 4 2 oynuyordum. bir maç todorov temur bir maç temur kakalov bir maç kakalov todorov... sonra yedek kalanı her maç gol atanın ya da çok kötü oynayanın yerine 60 ta oyuna alıyordum. orta saha için de öyle montolivo serkan balcı guarin değişmeli oynuyordum. takıma alpayı alıyordum zaten luciano ile servet vardı her maç üçünü değişmeli oynatıyordum.
şimdi gelelim vahid halilodziçe. herifin benim yaptığımdan ne farkı var ? antrenmanlarda da krosu çok yaptırıp hız hızlanma kasıyorsa aynıyız biz hocayla. ama hoca reel hayat öyle değil kadro istikrarı olmadan başarı gelmez. keşke fm deki gibi menajer ekle ya da save quit jokerleri olsa. ama yok hoca.
şu adamın duruşunu istanbul takımlarından biri yapınca ''oo adam alırım bi dal'' tepkisi veren ikiyüzlüler bir anadolu takımı olan trabzonspor'un teknik direktörü olduğu için bu adama sallamaya başlıyor.
neyi eleştiriyorsun?
sistemini mi? hayır. röportajlarında hakaret mi vardı? hayır.
e daha ne?
maksat çamur at izi kalsın.
geçin bu boş işleri beyler.
2014 dünya kupası'nda cezayir'e oynattığı futbol ile dikkatleri üzerine toplayan vahid hoca, birçok avrupa ülkesinden teklif almasına rağmen şampiyona öncesi söz verdiği trabzon'u tercih etmiştir.
-
''saha dışında bambaşka bir kişiliğim. beni dış görünüşümle değerlendiren biri tamamen yanılır. herkese saygım var. çalışmayı seviyorum. işime önem veriyorum. kimseden korkmuyorum. mesleğimi en iyi şekilde yapmaya çalışıyorum. ilişkilerin dört dörtlük olmasını istiyorum. iyi sonuçlara başka türlü ulaşamayız.''
ts dergi, ağustos-eylül sayısı, s.33
-
''o, hem paris sokaklarının tozunu yutmuş babacan bir mösyö, hem de keskin yüz hatları ve tok sesiyle dik kafalı bir boşnak!''
futbol anlayışına lafım yok, fizikli sürekli mücadele eden takım yaratır fakat futbolcuları ile arası hiç iyi değildir. o yüzden futbolcular kendi aralarında birlik olup, sözünü dinlemeyip hocayı attırabiliyorlar.
Karabük yenilgisinden sonra yedek kulubesinden maçın bitmesine rağmen 15 dakika kalkmadı. Daha sonra seyircilerin yanına giderek birşeyler söyledi ve alkış aldı.lig tvye verdiği röportajda yenilgiyi"ihanet" olarak niteledi.
yerinde olsam basın toplantısında ''messi veya ronaldo olmadan başarı yakalamamız imkansız'' gibisinden bir açıklama yapıp iyice daşşağa sarardım. adam orjinal troll anasını satayım.
trabzonsporun yeni jose mourinhosu. şuan her ne kadar takımı iyi toplayamasa da lig sonunda yüzü gülecek ve geldiği ilk yıl takımı şampiyon yapıp 4. yıldız peşinde koşanları göt edecek kişidir.
kendisine saygım vardır ancak geçen sezon başında trabzonspor teknik direktörü olarak görev alan mustafa reşit akçay'ın maç sonu röportajları ile bu adamın maç sonu röportajlarını bir kıyaslayın derim.
mra hoca takım yenilgi aldıktan sonra bile ''oyundan memnunum, iyi yoldayız'' gibi açıklamalarla hem taraftarı çıldırtıyor hem de oyuncuların hedeflerinin küçük kalmasına sebep oluyordu. hee eğer takım galibiyetler alıyorsa da ''iyi yoldayız'' söylemleri devam ediyordu. mesela bir röportajda hedefi yüksek tutup daha fazla puan almak mümkünken''kalan maçlarda 25 puan almayı planlıyoruz'' minvalinde bir açıklaması da mevcuttur. tüm bunlar takımın ve taraftarların hedefinin küçülmesine sebep oluyordu.
gel gelelim vahid hoca bence bilerek benimsediği ''memnuniyetsizlik'' özelliğinin ekmeğini omuzlara alınarak bolca yiyecek ilerleyen günlerde ve aylarda.
daha önceden de trabzonspor'Da çalışmış olması sebebi ile yabancı olsa dahi şehri iyi tanıyan vahid hoca gerçekleri belirgin bir şekilde söyleyerek doğru yolda ilerliyor. adam ''tesadüfi'' bir galibiyet diyerek 3 puanı küçümsüyor belki ama o 3 puan takımın liderlik hesapları yapmasına doğrudan katkıda bulundu. kaldı ki, bu tarz konuşmalarla kimseyi şımartmıyor.
bu konuşmalara şaşıran tayfa ise biz avrupa'da fırtına gibi eserken eli daşşağında kanaldan kanala zapping yapıyor hileli başarılarıyla sözlükte millete ahkam kesiyor.