bunu diyen nedir peki. vahdettin'i anlamak lazım gelir, neticede kanuni'nin hazinesine kurulmamıştır, fakat bu yaptıklarını haklı göstermez, neredeyse kahraman olacak adam, tarih öyle değil böyle çarpıtılır.
ey vahdettin severler ey saltanat severler vahdettin'i temize çıkarmakla elinize ne geçecek, nedir amacınız cumhuriyeti kötülelemekse dolambaçlı yollara girmeyiniz, atatürk'ü sevmiyorsanız açık ve net söyleyin, bir türbanlı kızımız televizyonda söyledi üstelik humeyni'yi sevdiğini de söyledi, siz de söyleyin, merak etmeyin biz dış düşmanlarımız kadar iç düşmanlarımızla da baş ederiz.
bülent ecevit'in yıllar önce tekrar hatırlattığı ve solcuların çok kızdığı gerçektir. zaten bunlara ancak sevdiklerini söyleyeceksin, yoksa küsüp oynamıyorlar.
vahdettin vatan haini değildi ama çok başarısız ve yetersiz bir yöneticiydi. hiç bir zaman ülkenin yönetimini kendi eline alamamış yerli ve yabancı yöneticilerin eline bırakmıştır. atatürk ü o gönderdi kurtuluş savaşını başlattı demek tamamen cahilliktir. atatürk ü o göndermiş olsa kurtuluş savaşı sonunda ingilizlere sığınmaz anadoluya geçerdi.
evet vahdettin vatan haini değildi. o izlemesi gereken yolu izledi. başka bir çıkış yolu göremiyordu. biraz cesareti yoktu hepsi o kadar. o cesaret de atatürk te olduğu için o başlattı kurtuluş savaşını. vahdettin herşeyi düşünüyordu nerden ne gelecek, ne gidecek diye.
şeriatçıların cumhuriyete, atatürke bok atmak, osmanlıyı yeniden diriltmek için uydurdukları en adice yalanlardan biridir.
osmanlı devleti 1918 de sevr ve mondros anlaşmasını imzalayıp gelin bizi işgal edin diyerek intihar etmiş, vahdettin ise 17 kasım 1922 ye kadar , işgal altındaki sarayında oturup yüzsüz yüzsüz kahvesini içmiştir.
eğer vatansever olsa işgal altında olan bir şehirde padişah olarak oturmayı onuruna yediremez, tahtından feragat edip paşalarla anadoluya geçer mücadeleye katılır kahraman olurdu. . atatürk de en fazla genelkurmay başkanı olarak emekli olurdu. ermeni rum çeteleri ve ingiliz istihbaratının tehdidi altında andoluda çalışan atatürk ve subaylarına utanmadan idam fermanı çıkarmıştır.
Atatürk'ü seviyorum ama Kemalizmi sevmiyorum derken kullanılan bir başka tümce.
Vahdettin ne haindir ne de kahramandır,normal biridir. Unutulmasın ki Sarı selim de Osmanlıdır, Yavuz Sultan selim de Vahdettin de yani osmanlı soyu yeri geldiğinde kötüler de çıkarabilmektedir.
Atatürk'ü sevmeye gelince Ulan anten Atatürk'ü zaten allah'ın emri olarak seveceksin, Türk Milletini kurtaran, Ülkeyi kurtaran kişiyi sevmeme gibi bir lüksün yok, Sevmiyorsan da bu dünyada olmasa da öbür dünyada Allah vefasızlığının, iki yüzlülüğünün riyakarlığının hesabını soracaktır.
Ama kemalizmi sevmem geyiğine gelince.
E be goçum senin Atatürk'ü sevmenin ne atatürk'e ne de Türk milletine bir faydası yok. Türk Milletini yaşatacak olan Onun görüşleridir, öğretisidir.
işte bu yüzdendir ki Atatürk'ü seviyorum deyip onun düşüncelerini sevmiyorum geyiğine girenler Atatürk'ü sevmeyenlerden daha riyakardır.
eğer Samimiysen ona ve TÜrk milletine olan sevginde, Adam ol Kemalizmde, Atatürkçülükte, Türkçülükte yanlış gördüğün yerleri bir kemalist, Atatürkçü, Türkçü olarak düzeltmeye çalış.
anlatılır ki tito ölmek üzeredir. tito'nun yakın arkadaşları başında beklemektedir. birisi der ki;
- ölüyorsunuz ama milyonlarca komunistin kalbinde yaşayacaksınız.
tito verdiği cevaplara şaşırtır.
- keşke 10 gün daha yaşasaydım da milyonların kalbinde yaşamasaydım. *
ben atatürk'e hain değildir de desem haindir de desem onun açısından onu sikleyen bi durum yok adam ölmüş. aynı şey vahdettin han için de geçerli.
genelde bilinir ki tarihi hep kazananlar yazar.
kazananlar da geçmiş dönem arşivlerin bulgaristan'a hurda kağıt olarak satar.
Seni seviyorum atatürküm. sizden nefret ediyorum kemalistler.
bahsi geçen atatürk gençliği(!), neyi, nereden, nasıl öğrenmiş, neresinden anlamıştır, nasıl sahip çıkar değerlerine, atalarına, tarihine, işte onu kimse bilmez.
vahdettin bir zavallıdır. korkaktır. sevr anlaşmasını imzalayan, atatürk'ü idama mahkum eden, en sonunda yapacak birşeyi kalmayınca gemiye binip ingiltere'ye kaçan kişi olduğu öğretilen padişahtır fakat gerçekler böyle değildir.
ulkesini isgalcilerin gemisiyle terkeden bir kisi ne kadar vatansever olabilirse o kadar vatanseverdir. aynen ulkesini satip green card alip askeri ucakla abd'ye giden irak'li subaylar gibi. irakli subaylarin da, vahdettin'in de sonu ayni olmustur. onursuz bir yasam.
resmi onay makamının bülent ecevit olamayacağı iddialı bir iddia'dır.
ihanet'e mecbur kalacak kadar beceriksiz ve liderlik vasfına sahip biri değildi diyebiliriz. bana hep ''patron istemese de sömürür'' lafını hatırlatır bu 6. mehmet. yanlış zamanda yanlış yerde doğmuştur. fiziken ve ruhen hazır olmadığı bir göreve gelmiş, atalarından kalan siyasi mirasla ve kendi beceriksizliğiyle, elinden gelenin en iyisini yapmış ve:
''17 Kasım 1922 sabahı, küçük oğlu ertuğrul efendi ve hareminin mensuplarıyla birlikte dolmabahçe sarayından bir kayığa binerek boğaziçi'nde demirlemiş olan ingiliz zırhlısı malaya'ya iltica etmiştir. anılarında en büyük hatasının, dünürü tevfik paşa, damad ferit paşa, izzet paşa, ali rıza paşa ve hulusi paşa gibi devlet adamlarını sadrazamlığa getirerek bu kişilerden medet ummak olduğunu belirtmiştir.
tahta çıkışından kısa bir süre sonra şöyle dediği anlatılır:
''ben bu makam için hazırlanmadım. çocukluğumdan beri vücutça rahatsız olduğumdan layikiyle tahsil edemedim. yaşım kemale erdi, dünyada bir emelim kalmadı. biraderle hangimizin evvel gideceğimiz malum olmadığından bu makamı bekleyişte değildim. fakat takdiri ilahi böyle teveccüh etti, bu ağır vazifeyi deruhde eyledim. şaşmış bir haldeyim, bana dua ediniz.''
