vahdettin in atatürk ü kutlamaması

entry3 galeri0
    1.
  1. 30 Ağustos 1922'de Atatürk'ün önderliğinde yapılan Başkomutanlık Meydan Muharebesi kazanıldı.

    9 Eylül 1922'de Türk Ordusu izmir'e girdi. ingiliz aklıyla Ege'yi işgal eden Yunan denize sürüldü.

    20 Kasım 1922'de Lozan Barış Konferansı açıldı. Görüşmeler başladı.

    28 Kasım 1922'de, Yunanistan'da Anadolu harekatında başarısız olan Başbakan Gounaris, Başkomutan Hacıanesti ile Teodakis ve Baltacis adlı bakanların idamına karar verildi.

    idam kararları, 2 Aralık 1922'de kurşuna dizilerek infaz edildi.
    Kral Constantin ise, Yunanistan'dan kovuldu.

    Her milletin siyasi ve dini önderleri önemlidir, değerlidir.
    Ancak bu değerin karşılığı, vatan savunmasında ve savaş alanlarında alınmak istenir. Bu önderler, vatan savunmasında ve savaş meydanlarında gerekli başarıyı gösterememişse, yenilmiş ve çok sayıda askerin ölümüne de yol açmışsa, o görevlilerin makamı, kimliği ne olursa olsun cezalandırılır.
    Düşünün ki bunlar düşmanla da işbirliği yapmamışlardı. - Düşman kazansın, Türkler kazansın- dememişlerdi.
    Sadece yenilmişlerdi.

    Atatürk ise, yaklaşık 4 yıl süren Kurtuluş Savaşı'nı, son 90 günde her bakımdan zaferle sonuçlandırmıştı.
    10 Eylül' de istanbul Hükumeti, Büyük Zafer ve izmir'in kurtarılması nedeniyle, Atatürk'ü kutlamaya karar verir.

    Ancak: Padişah Vahdettin, Atatürk'ü kutlamayı reddetmiştir.

    işgalcilerin gücü ve büyüklüğü karşısında, bu kurtuluşa, bu zafere hiç başarı şansı vermeyip:
    - işgalci düşmanlara karşı koymayalım, onları kızdırmayalım, ne isterlerse yapalım- deyip fetvalar yayınlayanlar:
    Bu nedenle milli mücadelenin gücünü zayıflatıp, onbinlerce daha Türk askerinin ve masum Müslüman halkın ölümüne sebep olanlar:
    bir de işgalcilere karşı Milli direniş başlatanları idama mahküm edenler:
    benim ülkemde hala kahraman muamelesi görmektedir.

    Bu nedenledir ki:
    Atatürk önderliğindeki Kurtuluş savaşından yenik çıkıp, Anadolu'yu terk etmek zorunda kalan ingiliz ve Yunan devletlerinin derin istihbarat kurumları, Anadolu'daki destekçileriyle irtibatlarını hiç kesmediler.

    Maddi manevi desteklerini devam ettirerek, Türkiye'de kendilerini Anadolu'dan sürüp çıkaran Mustafa Kemal'e karşı kin ve düşmanlık besleyen kitleler oluşturdular.
    Bu durum, 1939 dan sonra, Atatürk'ün çizdiği, Türk dil-tarih, Kültür ve milli ekonomi yolundan uzaklaşılmasıyla güç kazandı.

    Artık, Türk milleti, Türkiye Cumhuriyeti devleti ve rejimi aleyhindeki tüm faaliyetler, bu kapıdan içeri girdiler.

    Bu kapı: eğitimin, kültürün, ekonominin, güvenliğin ve Dinin, Batı Emperyalizmine tekrar teslim edilmesi kapısıdır.

    1939 'dan 2020' ye, bu ortamı hazırlayanlar, bu sonuçlardan da şikayet edemezler.
    5 ...
  2. 2.
  3. 3.
  4. O ara 15 yaşında bir kız çocuğuyla evlenmekle meşgul olduğundan eli ermemiş olabilir. Yoksa kutlardı.
    6 ...
© 2025 uludağ sözlük