tarih profesörlerimizdendir. tarihin arka odası programına konukluklarıyla tanıdığımız engin, özellikle ikinci abdülhamid dönemi konusunda uzman imiş. ekranda oturaklı bir havası vardır.
pazarlık adlı kitabını ilk kurtlar vadisinde aron feller karakterinin elinde gördüm. ve ben bu kitabı okumalıyım dedim. ve okuyorum bakalım nası bir kitap. ama çok hassas bir konuya değindiği bir gerçek.
kendisine pazarlamacı sıfatını yakıştıranlara, kendisinin kitaplarını okumasını tavsiye ederim. sultan abdülhamit'i övmekle birlikte, dönemi içerisindeki -toprak kaybı dâhil- tüm olaylardan abdülhamit'i sorumlu tutan; dolayısı ile doğruları ve yanlışları ile değerlendiren bir anlayışa sahiptir vahdettin engin.
ayrıca oldukça samimi birisi olduğu kanaatindeyim. arkadaşımın kendisine sorduğu bir suali cevaplarkenki tavrı bu kanaatimin oluşmasında oldukça etkili oldu.
akademik sıfatların pazardan satın alınabildiğini düşündüren prof.
adamın ifade yeteneksizliği bir tarafa, artık iyice ayan-beyan belli olan şeylerde bile amigoluk yapması, gerçekleri görmezden gelmesi iğrenç.
murat bardakçının programında atatürkün dine bakışı konusunda, atatürkün kendi elyazısıyla ifade ettiği görüşlerini bile saklamaya-görmezden gelmeye çalışması bu tavrında zirve oldu.
koyu atatürkçü olan murat bardakçıyı bile çileden çıkarmıştı.
(bkz: )https://www.youtube.com/watch?v=fyTIMK3jkmE
atatürk'ü savunmak için "gökten indiği sanılan kitaplar" derken atatürk işte demek istemiş ki: islam inancına göre yukarda allah yokmuş, allah her yerde imiş aslında falan filan diye kıvır kıvır kıvıran adam.. "islam'da çok hurafe vardır" diye de bir cümle kuruyor.. çok hurafeler var islam zannedilen diyecek böyle cümle kuracakken ettiği lafa bak.. nasıl profesör oluyor bunlar anlamak mümkün değil.
velhasıl.
ilim adamı değil.. abdülhamit'i sen anlatmasan da olur vahdettin engin.