-sa, -se ekine eklenen nice vaadler vardır, söylendiği günün güneşi batmadan unutulan. maalesef insanımız lafa gelince mangalda kül bırakmazken, adeta bir iyilik meleği kesilirken iş icraata gelince hiç oralı olmaz. işte bu acı gerçeğin suratına tokat gibi inen bir sözdür.
yaşadığımız yüzyılda yerine getirenlerin sayısı etrafımızdakilerden pay biçersek bir elin parmakları kadardır. söz namustur kavramını ne yazık ki insanlar unutalı çok olmuş, hep bir çıkarcılık, hep bir bencillik boyumuzu aşmış. erdem sahibi olmak, sadece bir "ad" olarak kalmış ne yazık. iki yüzlülük insanların sermayesi olmuş.
güven ile yenilir içilir muhabbetler edilir. iyi niyetli insanlar için bu böyledir. fakat ard niyetli insanlar için tersi durum söz konusudur ki bu şahıslar her zaman sözünde duran, sır saklayan, güvenilecek kişileri salak olarak görürler. ne aciz bir bünye. bilsinler ki düzgün ve erdem sahibi insanlar bu insanlara acıyorlar sadece, bilsinler ki kendilerinden değil dost duvarımızı süsleyecek bir post bile olmaz.
dillerinin kolay geldiği, lafın yeri geldiği süreç önemlidir yazık olan aciz bünyeye, o çok kolay yemin eder, çok kolay söz verir ve çok kolay sözlerini unutur, hiç bir zaman da verdiği sözlerin arkasında durmaz... hatta komik ki sizinle iddia bile edebilir belki. yahut aptal ayaklarına yatabilir ki çok iğrenç bir numaradır... hımmm ben mi? alla alla ne zaman? farkında bile değilim... evet şu an doğru söylüyor farkında değildi sözü verirken çünkü daha söz vermenin ve vaadlerini yerine getirmenin önemi bilmiyor ki! yazıklar olsun ki yazıklar olsun!
sözünü bir saniye gibi akıp giden zamana bırakan ve bir daha hatırlamayanlara.
yazıklar olsun ki! dost görünüp de arkadan kumpas kuranlara.
yazıklar olsun ki! can ciğer kuzu sarması olup da paylaştığın sıkıntı dertlerini ayrıca üzerine de yalan yanlış bir sürü eklemeler yaparak çıkarları doğrultusunda kullanıp göğe doğru merdiven kuranlara..