neşet ertaş'a halk ozanı değil dediğinden beri değil zaten oldum olası itici olan insan. sanatçı desen değil oyuncu mu ne o da değil. siyasi tavrı da bir ülkücü oluyor bir ak partili oluyor. bir de kadın - erkek ilişkileri hakkında yorum yapmış. ya sen bilirkişi misin sen uzman mısın. sen neşet ertaş'a kurban ol tırnağı olaman zaten.
Şarkılarıyla milli şuurumuzda farklı bir esinti oluşturan sanatçıdır. Siyasi kişiliği hakkında yorum yapmayacağım lakin gördüğüm kadarıyla bu şöhrete gelene kadar verdiği çaba gayet bariz. Fuzuli'nin kasidelerinden verdiği örnekler, Bu kasidelerin yüklü olduğu manaları en ince detayına kadar açıklamalar, Diksiyon daki ses titizliği, 1980 cuntası döneminden sonra cuntaya karşı "Geylani" mahlasıyla bestelediği " Sanar ", " Ne demeli?"
gibi besteler buram buram emek kokuyor tabi bu emek hususunda abisi Abdullah Işılak'ında önemli bir yeri vardır. Zira Uğur bey bağlama çalmayı abisinden öğrenmiştir ve albüm hayatına bu şekilde giriş yapmıştır.
neşet ertaş'a halk ozanı değil dediğinden beri ve evvelinden beri de zaten itici gelen kişi. belki halk ozanı belki değildi neşet ertaş ama onu sevenler göynünün her tarafına sığdırırdı ozan diye, halk adamı diye vs diye severdi. bu ramazan ayının son günlerinde bizim muhite sahile açık hava konserine gelmişti ışılak. tesadüf bizde o gün arkadaşlarla sahilde otururken haliyle tüm şarkılarını duyuyorduk kalabalıktı da konser. neyse bir türkü söylüyor ardından 5 dakika sözde edebiyat yapmaya başlıyordu. ahde vefadan girerek abdürrahim karakoçtan, aşık veyselden, aşık mahzunilerden, ahmet kayadan türküler okudu. iyi güzelde baya vaktinin olduğu bir konserde, hemde ahde vefadan falan bahsedip edebiyat yaparak girdikten sonra neşet ertaş'ı anmaması o konser salonunun yanında sahilde otururken içimden bana sen neşet ertaş'a kurban ol dedirtti. kadınların fıtratında köle olmak vardır diye bir zihniyet ortaya koyan kişi neşet ertaşın türkülerini hiç söylemesin zaten gerçi. her neyse anlamsız mimikleriyle baya itici bir şahıs kendisi. yaptığı saygısızlıklara rağmen neşet baba yaşasaydı yine de severdi merhametli goğnüyle.
