akp hükümetinden önce iski skandalını, yahya demirelin inşaat yapacağım diye devleti dolandırıp tek çivi çakmadığını haber yapardı. hatta kumarhaneler kralı ömer lütfi topal intihat mektubunda adını verdi. intiharımı uğur dündar araştırsın diye. sonraaa hijyan avcısı oldu. pastane gezdi, muzun içinde böceklerin etimolojisini öğrendi. süt kovaladı herif. sütçü beygiri gibi. sonra hepten sustu. şimdi yani 10 yıl sonra bu ülkenin hali hal değil diye ortaya çıkıyor. bir gecede mi oldu sayın dündar? araştırsaydın zamanında. sözcü gazetesi gibi paint terk kahvehane gazetesinin arkasından "yediniz lan ülkeyi" diye bağırmak hem de 10 yıl sonra mı aklınıza geldi?
tansu çiller in çıplak fotoğrafları ki tamamen tıbbi sebeplerden çekilmiş ne arıyordu elinizde?
şimdi de yaş baş diyerek gayet ucuz kazanımlar. bazı şakirtlere ayarın kralı falan gibi sözler dolaşmış ortada. 10 yıl önce lazımdı şimdi değil.
fena dürüsttür. ayarın kralını verir kendisi. bir ayarda biz amatör dondan çıkma diye tabir ettiklerinden gelsin.
susurluk ve benzeri dosyaları soruştururken telefon dinlemelerinden yararlanan uğur dündar heralde telefon dinlemelerinden rahatsız olmaz.
1997 haziranında doğu perinçekin düzenlediği susurlu konferansına katılan uğur dündar sami hoştan hakkında:
--spoiler--
Susurluk kazasından sonra kamuoyuna fotoğrafını yansıttığımız Sami Hoştan adlı kişiden bahsetmek istiyorum. Sami Hoştan, 1974 yılında Almanya'da uyuşturucu madde kaçakçılığı yaparken yakalanmış, yaklaşık dört yıl
hapse hüküm giydikten ve cezasını bir müddet Alman hapishanelerinde çektikten sonra Türkiye'ye gönderilmiş ve Türkiye'de de kısa bir süre cezaevinde kalmış bir uyuşturucu sabıkalısı... Sami Hoştan, daha devletten milyarlarca lira vergi iadesi alan bir ihracatçı görünümündedir. Geçenlerde Medsan adlı firmasıyla yaptığı ihracatın karşılığı olarak
Türkiye'ye, özellikle karayollarını tutan hudut kapılarından, deklare yoluyla 7 milyon dolar soktuğunu belgeleriyle ortaya çıkardık.
Oysa bu, kâğıt üzerinde gözüken, ama gerçekte olmayan bir paraydı. Bunun niçin yapıldığını anlamak için Sami Hoştan'ın kim olduğuna, ilişkilerine dikkatle bakmamız gerekiyor.
--spoiler--
--spoiler--
Gazeteci Uğur Dündar'ın, Ergenekon iddianamesinde yer alan ilginç diyalogları ortaya çıktı.
Terör örgütü Ergenekon iddianamesinin 442. klasörünün 23. sayfasında yer alan telefon kayıtlarına göre, Susurlukçu Sami Hoştan ile Uğur Dündar arasında sıkı bir ilişki olduğu görülüyor.
Sami Hoştan ile Uğur Dündar arasında geçen konuşmada birleriyle dertleştikleri ve Samatya'da balık yemek için 1213 kişilik bir grupla toplandıklarına dair bilgiler yer alıyor.
Uğur Dündar: Efendim
Sami Hoştan: Alo, merhaba Uğur bey. Nasılsınız, iyi misin, ben Sami Hoştan
U: A buyurun Sami Bey
S: Nasılsınız iyi misiniz?
U: Sağ olun iyiyim iyiyim iyiyim
S: Spora devam mı
U: Tabii tabii
(...)
S: Benim kızım ekonomi okuyor. Koç üniversitesinde son sınıfta
U: Ben valla yapılan bütün haksızlıklara karşı çıkıyorum kızım olduktan sonra
S: Evet
U: Çok merhametli çok şefkatli ondan oldum samimi söylüyorum
S: Evet evet herkes onu öyle söylüyor ama neden
U: Bütün dünya görüşüm değişti benim Sami Bey
S: Aynen aynen doğru çünkü evlatlarınızdan sorumlusunuz
U: Yarın da Samatya'daki arkadaşlarla buluşucam
S: Ya benim canım çok kebap istedi. Atilla Atilla'da falan var mı içinde
U: Gelecekler valla işte bilmiyorum 10-12 olacağız
S: Evet iyi iyi Samatya'lı olmak
U: Orda balık yicez
S: Samatya'lı olmak bambaşka
U: Gayet tabii canım gayet tabii ya ben hâlâ oralara
S: Öz öz insanlar
U: Kökle bağlı olan bir insanım
S: Öz insanlardır öz. Oranın insanları öz insanlardır
U: Gayet tabii gayet tabii
S: Bir şey daha sorucam geçenlerde Ertuğrul Özkök Bey bi yazı yazdı Susurlukla ilgili çok ama çok önemli dedi ki bu insanlara biz haksızlık ettik
U: Öyle mi
S: Bu insanları kırdık tabi yazılarında bu insanları biz kırdık bu insanları biz köşeye attık bize kırgın olarak karşıdan izliyorlar şimdiki bu durum dedi bu insanlar işte şimdiki bu insanlar lazım olan insanlardı. Buna ne diyeceksiniz yani şimdi düşünebiliyor musun yani
U: Neyse bi gün otururuz uzun uzun konuşuruz
S: Tamam olur saygılar sunuyorum
U: Telefonda ayaküstü olacak meseleler değil
S: Oldu tamam.
--spoiler--
ayrıca kendisi türkiye'de elle tutulur gazetecilerden biridir.
hatırladığım benim en akılda kalan; Trabzon'dan Soçi'ye giden Avrasya Feribotunu kaçıran çeçenler (ki sonradan hepsinin çeçen olmadığı anlaşılmıştı) ile yaptığı röportajdır. gemiye helikopterden atlayıp inmişti.
allahtan başka kimseden korkmam dediği için kıldığı namazları sorgulayan insanlar var. abi farkındaysanız allah(tanrı) sadece islamiyette yok. neyin kafasını yaşıyorsunuz. adam deist bile olabilir amk.
edit: arkadaş olasılıkları koydum burada ne eksileyecek ne de artılayacak bir şey var. ne ayaksınız lan siz.
"Allah'tan başka kimseden korkmam" der.
öncesinde namaz kılınmasına karşı çıkarak bunu haberlerinde konu edinir.
bu adamın alnı kaç defa secdeye değdi onuda merak etmiyor değilim.
Allah'tan korkmasında o kadar haklı ki takdire şayan! *
Hem araştırmacı hem gazeteci,
Mehmet baransu nun iddalarına çok güzel cevap veren gazeteci.
Ben sana saygı göstermem, sen gazeteci değilsin diyen baransu ya karşılık,
Sen ana Rahmine düşmeden ben gazetecilik yapıyordum dedi.
Çok yerinde bir cevap.
araştırmacı olabilir ama gazeteci değil. canlı yayında mehmet baransunun iddaalarına karşı
- ben bu mesleğe başladığımda sen ana rahminde değildin.
diyerek haklılığını ortaya koymuştur *
keşke hep oyuncu olarak kalsaydı dediğim gazetecidir. bronz teni ve ahenkle dans eden saçları ile oyunculuğa daha yatkındır. benimle aynı fikirde olmayışı şahsımı ziyadesiyle üzmüştür. "işteeee adam kadının yanındaaannn geçiyooorr" cümlesi ve benzerlerinin eşlik ettiği galeyana getirme gazeteciliği ile yıllardır ekranlarda fink atmaktadır. bir de böceklerle arasında husumet mi varmış neymiş.
daha önce yazıldı mı bilmiyorum,
türkiyenin göreceği en taraflı gazetecidir kendileri bir parti ve görüş için karalama adına yapmayacağı hinlik yoktur diğer taraf adına ise gizlemeyeceği haber yoktur;
zamanında "namaz kılan öğrenciler suç üstü yakalandılar" minvalinden haberleri yapan zattır kendileri ülke gerçeklerinden yoksun "kaymak tabakanın" gazetecisidir.
editken büdüt: arkadaşlar sizin bu hışımla uğur mumcu'yu savunduğunuzu görmedik zamanında, hey gidi gençlik. (mekanı cennet olsun)
daha önce yazıldı mı? bilmiyorum yazılanların hepsine bakamadım. bana göre türkiye'nin en dürüst bildiği doğruları korkmadan dile getiren ve savunan, ender gazetecilerden birisidir sn. uğur dündar.