arkadaşının kalleşliğine gelerek uçurtmasını kaçırmasını sağlamasıdır. bunun intikamını alansa dostum, atam canım abimdir.
abim benimle çok ilgilenen biridir.
hülasa bir gün mahallemizin boş arsasında uçurtmamı uçururken, sadi isminde arkadaşım benim uçurtmamın ipine kendi ipini sürterek aşınmasına, sonra da kopup kaçmasına sebep olmuştu.
( bu eyleme ''kalemtraş denir çocuklar arasında)
ağlayarak evin yolunu tutmuştum. abim sesimi duymuş evin merdivenlerinde beni bekliyordu.
uçurtmadan arta kalan çomağa sardığım ipi yere vurarak;
kukla= hüğğğğğ piç sadi uçurtmamı kaçırttı.
abi= vay gavat kasıtlı mı yaptı?
kukla= kalemtraş yaptı a.cık hüğğğğ
abi= uçurtmanın peşine niye koşmadın olum?
kukla= göt sen dedin ya, ne olursa olsun okulu geçmeyeceksin diye!
abi= gel benle, tut elimi.
kukla= nereye koşuyoruz uçurtmamı almaya mı?
abi= hayır bakkala.
kukla= ( kaşlar çatık, surat asık) dondurma falan istemiyorum lan. çocuk değilim ben hüğğğğ
abi= ( kızarak) gel hele, bi fikrim var. cevdet abiden öğrendim, görecek o göt.
meraklanmıştım '' ne fikri ne öğrendin'' desem de söylemiyor. dana gibi burnundan soluya soluya koşuyordu. bakkala girdik.
abi= ( nefes nefese) bir kutu jilet versene ahmet abi.
kukla= ( nefes nefese mal mal bakış)
bakkal= permatik mi?, permeşat mı? keratalar.
abi= fark etmez kessin yeter.
içimi bir korku bir mallık sarmıştı. abimin elinde jilet eve doğru koşuyorduk. şoktaydım.
abim sadi'yi kesecekti. durdurmam gerekiyordu. sonuçta sadi mahallemizin en iyi kalecisiydi.
o yokken hep aşağı mahalleye yenilirdik, hem bahçelerinde; erik, kiraz, şeftali, ayva, incir ne ararsan vardı ve en önemlisi 1 tur isteyip 10 tur attığım bmx marka bisikleti..
''yaşaması lazımdı ölmemeliydi''.
kukla= o uçurtmadan da bıkmıştım aslında. dansöz gibi kıvırıyordu. hiç süzülmüyordu.
abi= daha güzelini yaparız.
kukla= onu diyorum, marangoza gidip çıta alıp yıldızlı uçurtma yapalım.
abi= dur hele, sen git çekyatın arkasından benim uçurtmamı getir.
kukla= çekyatının yastığını sikeyim. ben ne diyom sen ne diyon ya.
abi= küfür etme lan s.kik s.kik. sen koş getir.
kukla= al getirdim uçurtmayı ama sadi'ye zarar verme. valla babama diyerim.
abi= sus da aç şunun kuyruğunu.
kukla= vay amua goyyımmm. bu jiletleri kuyruğa niye yerleştiriyon lan.
abi= havadayken onun ipine kuyruğu takacam, jiletlerden birisi onun ipini kesecekve güle güle sadi'nin uçurtması hahaha..
kukla= aklını s.keyim. sadi'yi kesecen sandım, kuyrukla muyrukla niye uğraşıyorsun, direk gidek ipini kesek.
abi= ağlar zırlar, babasıyla papaz oluruz. böyle daha iyi. havada çarpıştı, uçurtmalar koptu kaçtı deriz, kaza deriz.
sadi= hoş geldin cihan ( abim )
abi= hoş bulduk. bizim kukla'nın uçurtmasına kalemtraş yapmışın.
sadi= hee o mu? kaza oldu ya sorma. rüzgar işte savurdu uçurtmayı.
kukla= kazaymış, yalancıya yarrrrr
abi= sus da git uçurtmaya kafa tut uçuralım.
kukla= ( abimin kulağına) git sen tut lan, her tarafı jilet, ya bi yerimi keserse.
abi= sessiz ol mal, kuyruğu öne at, sen de yan dur bir şey olmaz.
kukla= tamam be.
sadi= ( bağırarak) kafalık öyle mi tutulur o göt ne lan öyle. uçurtmadan mı korkuyorsun?
kukla= ( kafası girsin uçurtmanın ) şeyyy üzerim boyanmasın diye. abim çıtalarını boyadı da ( bağırarak)
sadi= ( abime mal bakış)
abi= ( sadiye ben sığırım bakışı) ne var olum, badana boyası arttı da, ben de ziyan olmasın diye çıtalara sürdüm.
kukla= (bağırarak) rüzgar çıktı abiiiiiii
abi= ( yırtınarak) bırakkkkkkk..
abim koşuyor, uçurtma gökyüzünde süzülüyordu. olacakları düşündükçe çok heyecanlanıyordum.
hedefe yaklaştıkça kalbimin atışı hızlanıyordu. 2 savaş uçağının gökyüzünde kozlarını paylaşması gibiydi.
bizim jiletlerimiz yani roketlerimiz vardı. sadi düşünsündü.
ve abim sadiye doğru yaklaşmaya başladı....
benim gülüşüm eşliğinde sadi'nin uçutması kaçmıştı. hiç bu kadar sevinmemiştim. abime sarıldım. o da benim başımı okşadı. abimin beni nasıl sahiplendiğini, nasıl koruduğunu anlamıştım. olayın sadece uçurtma olmadığını zaman geçtikçe öğrendim. o arkamdaki dağdı,
derdimi paylaştığım tek adam, yanında ağladığım tek insan, adı gibi cihan'dı. dünyamdı.
beni bataklıktan çekip çıkaran güçlü eldi, küçükken başımı okşayan o el.
'' o candı, o ağamdı, atam''
kavgama yalın ayak koşan adam...