dünya üzerindeki en lanet durumlardan birisidir. genelde her ay çıkar bu iğrenç şey dudağımda. önce gece yatarken bir kaşıntı belirir, olamaz dedikten sonra sabah kaşıntının şiddeti artmıştır ve bir kızarıklık mevcuttur. artık yapacak bir şeyiniz kalmamıştır uçuk iyice ortaya çıkacaktır 2 3 saat içinde. muhtemelen 2 3 gün kadar da dudakta yer edinir.
yani bu neden çıkıyor bilmiyorum. ama kainatın en şerefsiz mikrobu da bu uçuk mikrobudur. aids'i falan sktir edin, şuna bir çare bulun kurban olduklarım. yemin ederim nobel'in en kralını almazsanız adam değilim. kaşıdıkça uçuğun boyutu büyüyor mu bilmiyorum ama kaşıması fena zevkli. yani sanki mikroptan intikam alıyormuşsunuz gibi bir his oluyor. ama yok tabi öyle bir şey.
Haftada bir dudağımı şenlendiren virütik olgu. Önce gayet masum bir şekilde alt dudağımda çıkar. Ertesi gün alt dudakla üst dudağın olağan temasından olayı üst dudağa bulaşır, sonraki gün tekrar alt dudağa şeklinde devam eden döngüdür üstelik...
Sayıları 5'e ulaşınca durmaya karar veriyorlar bizzat şahit oldum.
Onlarla barışık yaşamayı öğrenmek lazım. Yok illaha ki kurtulacağım diyorsan, sıcak çay bardağını uçuğun üzerine bastırmak suretiyle, uçuk virüslerini katledebilirsin. Saygılar...
çıkacakken kaşınır orası sevmediğim bir yemeği yemişin de o iğrenç tadı orda kalmış gibi olur bu lanet şey tam çıkarken. işte o zaman deniz suyu devreye girer ve bingo.
ağzın kenarında çıkarsa ağzınızı ayırdıkça kanar da kanar, ağzımı neden ayırıyorsam artık benim ki hep kanar neyse tamam lan kötü niyetli olmayın gülerken hep ağzımı ayırırım ben.
uçuk, dudağın acıtacak derecede kuruması, o bölgenin kaşınması ve kızarması ile başlayıp gittikçe büyür.
uçuktan kurtulmak için en güzeli gerçekten de zoviraxtır. pahalıdır* ama değer mi değerdir. uçuğu, gün içinde temizleyip ilacı sürünce, akşama, içindeki iltihaptan kurtulup kabuk bağlamış bir yaraya dönüştürürsünüz.
uçuk bir akşam vakti birden belirdiyse, sigara içen birinden külünü alıp sıcakken uçuğa sürerseniz uçuğun büyümesini engeller ve daha kısa sürede iyieşmesini sağlayabilirsiniz. *
insanı yaşamdan soğutan lanet hede. lan herif geldi bi üst dudağımdan, bir de alt dudağımdan aynı taraftan çıktı. ağzım kapanmıyor yeminle!
kendimi bildim bileli var bu lanet şey bende. azcık streste ya da kötü beslenme sonucu, bazen de korkunca filan pörtleyiveriyor namussuz. ilaç filan da nafile diye düşünmekteyim. 3-4 gün insan azmanı gibi gezicez, napalım. gerçi bayram öncesi, kimseler kalmadı buralarda herkesler evinde. sevgiliyi de eve yolladık, rahatız o yüzden.
ama merak ediyorum; önce alttaki mi geçecek yoksa üstteki mi diye! *
bir zaman sonra, çıkmasının yakın olduğunu tahmin edebilmeye başlayacağınız ağız çevresinde oluşan viral yara. misal ben 2 gündür bekliyordum bugün tanıştık yeniden.
dediğim gibi tahmin edebiliyorsunuz, çünkü genelde sıkıntı içerisinde bulunduğunuz bir dönemde çıkıyor ortaya bu meret.virüsü bir defa kaptınız mı alışmaya bakın birbirinize. keza yaklaşık 1 hafta süreyle özgürlüğünü ilan ediyor. ama zamanla pes ediyor gene,sönüyor kendiliğinden. iyi bakmanız lazım kendinize. fazla strese girmemeniz lazım. bir de krem sürmeden önce buz uygulayın. soğuk hızlandırıyor iyileşme sürecini.
uçuk, açık renk anlamında kullanıldığı gibi, herhangi bir rahatsızlıktan dolayı yüzü sararmış kişiye söylenen deyim. yüzün biraz uçuklamış gibi. toprak kayması olan arazilere de uçuk arazi denildiği gibi, biraz deli dolu patavatsız kişilere de uçuk denilir. dört harfli kelime çok çeşitli anlamlar belirtiyor. yüzde çıkan sivilce en çok rahatsızlık veren bir anlam.
bebekleri uçuklu dudağımızla öpersek, onu öldürme ihtimali olan rahatsızlık.
bu konuda gazetede çıkmış olan bir haberden öğrendikten sonra,
uçuğun öyle boş bir rahatsızlık olmadığını,
kişide çıkar çıkmaz tedavi edilmesi gerektiğini anladım.
mecazi-> uçuk: kaçık, kopuk, çılgın, aklı bir karış havada, yada uçmuş manalarında da kullanılabilir.
uçuk dedigimiz insanın dudak çevresinde çıkan herpes simplex adlı virüsin oluşturdugu bir hastalıktır.temas yolu ile yayılabilir.yetişkin kişiler üzerinde fazla bir etki yapmasa bile 0-1 yaş arası çocuklarda ölüme kadar götürebilecek bir hastalıktır ve uçugun çıkmasında en etkili neden ise stres olarak gösterilebilir
dudağınızda çıkan küçük bir yara bütün günününüzü mafedebilir mi? malsef cevabı edebilir.. o yokmuş gibi davranır sigaranızdan bi nefes çekersiniz.. o nefes aftın verdiği acıyla zehir olur.. ne üflersiniz ne de çekebilirsiniz o dumanı.. bi kaç günden beri uçukla başlayan ve garip bi şekilde afta dönen bu yaralar beni neredeyse depresyonun eşiğine getirdi..habire ayna karşısına koşup off çok kötü ya ne zaman geçer bu demek de cabası.. mozşist ruhumun verdiği özellik olsa gerek yatarken düşünürken bilgisayarda bişey yaparken dişlerim ve dilim yararnın olduğu yeri rahat bırakmadı ve sonuç: yara şimdi oldukça büyük..aklıma dahice ve kocakarı muadili bir yöntem geldi bir ara.. karbonat.. annemin herşeyi bulabileceğiniz mutfak dolabında beya kaba konmuş enteresan madde..
ağız dağlığı için bakteri öldürücü olabildiği gibi fazla kullanıldığında dişlerin azına sıçabilen ve diş hassasiyetini arttıran madde.. yaranın üstüne döktüğüm gibi gözlerimin küçük köpek yavruları gibi dolduğu ve şapır şapır damlaların aktığını izlemek ve üstüne üstlük karbonatta üxerindeyken limon suyu dökmek..yaranın cazır cozur kavruluşu sırasında ben artık başka dünyalarda hayali olculuklar yaptım.. hafiflemesiyle de kendime gelip gözlerimdeki yaşları kuruladım.. bu kadar dramatik hale geldiğini görünce de gülümsedim biraz..sonra her yarım saatte bir bunu yapınca acıya duyarsızlaşıyorsunuz..üç güne kadar da bu yöntemlerle geçmediği için yarayı rahat bırakmanın zamanı geldi dedim ve beyin kavuran temmuz sıcağında uçuk ve aft depresyonu geçirirken çarşıya çıkan anneme en etkilisinden bir ilaç yazdırmasını rica ettim.. o da şu şekilde oldu.. annoo yoo dodaam şok acıoo ve geçmıoooğğ.. derken annem tamam bakarız çaresine dedi.. süper kahramanın zaten.. gidip bana vectavir getirdi akşamına.. sürdüm sürdüm sürüyorum effeenim.. şimdi ne kaşınma var ne acı.. aft içinse evde tantum verde varmış..evet şu tantum ver de acı son bulsun artık geyiği döndürülen ilaç.. lanet olsun sebebi bile net olmayan ve kesin çözümü bulunmayan bu ilaçlara..bir ara afta boş şırınga- iğne kombinasoynula dalıp tüm enfeksionu alsam mı die bile düşündüm..sonra dudağımın komple şırınganın içine boşaldığını hayal edip irkildim..bekliyoruz bakalım.. daha da geçmesse ilacın yanında daha da garip yönetmlerim var..
ilginçtir ama herpexi güneş ışınları da hortlatmaktadır. viruse sahip olanlar uv ışınlarından kendilerini sakınsınlar. örneğin kışın hiç çıkmayıp yazın iki haftaya bir çıkabilir. bu virus , mevsimine göre değişim göstermektedir.
herpes simplex virusunun halk dilinde vuku bulmus hali. insanlar 3'e ayrilir, hic ucuk cikarmayanlar, sene de bir-kac kez ucuk cikaranlar, bir de sanssizligina kufur edip neredeyse iki haftada bir ucuk cikaranlar. eger kronik ucugunuz varsa, kendi ruh halinizi ucuktan teyid edebilirsiniz, cok sevinseniz, heycanlanirsaniz, korkarsaniz kisaca yogun yasadiginiz butun duygu durumlarinda hooop iste geldiim burdayim der. cesitli kremler vs. var. ucuk ilk cikmaya basladigi anda, cikacagi yer yumusar ve kasinmaya baslar iste o kremleri (en etkilisi zovirax'tir ama muadilleri mevcuttur) tam bu anda gunde birkac defa surmeniz gerekli. bu ani gecirdikten sonra yapacaginiz tek sey ucugunuzun cikmasini, fosur fosur su toplamasini ve patlayarak yara olmasini, en sonunda da iyilesmesini beklemek. ucugunuz 1 haftanin sonunda kabuk baglamis buyuk olcude iyilesmis olur. sadece krem degil, sarimsak vs. de onerenler var, dogrudur hepsi ise yarar ama ucuga ilk anda yapilan her turlu mudahaleden basarili sonuc alirsiniz, su toplamaya basladigi anda (ki ilk 12 saati gectikten sonra olur bu) krem, sarimsak vs. her seyden umudunuzu kesin, varsa elinizin altinda ancak ve ancak antibiyotikler etkili olur. yeri gelmisken soyleyeyim, kroniklesmis ucuk tedavisinde en etkili sey antibiyotiktir...
cok fazla ucuk cikaran her insanin elinin altinda ilgili antibiyotik vardir zaten, antibiyotik kullanimiyla en azindan once ayda bir kereye, sonra birkac ayda bir kereye en sonunda senede bir iki kereye dusurebilirsiniz. antibiyotigin kullanimi ise, ucugunuzun ne siklikla ciktigina baglidir, 500mg, 1000mg. arasinda degisir dozlari ve kac saat araliklarla alinacagi. saatleri kacirmamak cok onemli, yoksa antibiyotik tedavisi de bi boka yaramaz. eger 12 saat araliklarla aliyorsaniz sabah 6 da icmisseniz aksam 6 yi kacirmamaniz siddetle tavsiye olunur. valtrex en etkili antibiyotiktir, 5 gunluk olarak uygulanir, eczane satis fiyati 40 kusur liradir, o yuzden doktora gidip yazdirmalisiniz.
son olarak, ucuk bulasicidir. ucugunuza dokunmayiniz, dokunduktan sonra ellerinizi yikayiniz, ucuklu haldeyken kimseyi opmeyiniz ozellikle kucuk cocuklari ve bebekleri, aile ile birlikte ortak olarak kullandiginiz havlu vs. varsa ayirin, gecene kadar. eger dudaginizda cikmissa, yemek yediginiz bardaginizi, catallarinizi kasiklarinizi, camasir suyuyla yikayin...
ayrica, ucugun sadece dudak bolgesinde ciktigi da buyuk bir rivayettir. ucuk dudakta cikar(tecrubeyle sabittir), yanakta cikar(bi arkadas bu vakaya ornek), cenede cikar(tecrubeyle sabittir), gozde cikar(tecrube etmedim ama doktorumdan duymustum), genital bolge(genel kultur bilgisi) de cikar. tutturabildigi her yerde cikar yani...
ama sonuc olarak, tedavi edilebilir bi seydir, panige mahal yok, yeterki dogru tedavi uygulansin. bu kadar da bilincli tuketiciyim, sahitsiniz.
minicik goruntusune karsın, aslında öldürücü bir virüstür.
ağzında ucuk bulunan annenin bebeğini öpmesi ölümle sonuçlanmaktadır. dikkatli olmak gerekir.