kuşlardan kopyalamış, mutlulukla yapılabileceğini düşlemişiz. kontrolün yalnızca sende olduğunu hissetmek ve gözünün alabildiğince uzaklara gitmek için gerekli. kendi kanatlarımız olmasa da kullandıklarımız/kullanacaklarımız, kendi yüreklerimiz var bu yola koyduğumuz.
Bazen de engelleyememek, bir türlü frene basamamaktır. Basamakları saymaktır bazen, ama inerken. Çıkarken öksürüktür çoğu kez. Kimi vecd ile gelir bu aleme kimi madde ile. Aşk ile kendini kaybetmekte önemi de yoktur zaten ne ile gelindiğinin. En anlamsız sorulardan biri oluverir bazen "geldin mi?" Ama gelmediysen sorun değil. Bekleriz biz sen yeter ki odaklan buraya. Bize değil, uçmaya. Sürekli yere çakılacağını düşüneceksen ne anlamı var ki uçmanın? Nasıl başardı sanıyorsun martı canıtın? Ama bazen de gökyüzü çağırır seni, ona bir çare bulamadı daha akıl mühendisleri. 4 metrekarelik bir alandan hızla yerçekimlenmeyi düşün şimdi. Şimdi yavaaaaşça gözlerini kapat... korkma ölmüyoruz. Sadece yaşamak bu. Yeniden doğmak.
çok kolaydır, zannedildiği kadar karmaşık ve zor değildir çocuk bile yapar. ama bu ülkede mümkün değildir, paran olsa bile. hah torpilli zengin sıpalarının uçtuğu bir tekel var ülkemizde, diğerleri de ancak pul satıp deri toplayarak uçar ancak, onlar da eğitim alır sokağa atılır. ülkem havacılığının amına koymuştur:
Ciddi ciddi yapmak istediğim yegane eylemdir paraşütle filan atlarken bile tarifsiz bir mutluluk yaşadım ya gerçekten uçabilseydim ne hissederdim diye düşünmekten kendimi alamam.
Hayali bile muhteşemdir.