Herhalde ilk defa ilkokul 4te kullanmıştım kalitesizdi ama çok hoşuma gitmişti. Zaten öncesinde de arkadan itmeli kalem kullanmıştım. Buna önce ucu arkadan sokardim sonra önden sokmaya başladım. Kapağını açınca silgisi de vardi ama dandikti. Faber castel ve rotring iyi idi. Faber daha pasteldi ucu da içe giriyordu rotringin ucu sivriydi. Sonra dershanede hocaların kalemlerime özenirdim ucu içe geçen bi kalem almıştım. Sonra faber castelin üçgen kalemini. Onu baya kullandım. En son yine faber castelin mimarlara özel tutacak yeri sarı demir olan kalemini almıştım. Daha da kullanmadım okul hayatım bitti.
ilkokul yıllarımda bağımlısı olduğum kalem türü. üzerinden basmalı olup uç çıkartılabildiği için, her zaman ayrı bir haz vermiştir.
3. sınıfta mıydık tam hatırlamıyorum, öğretmenimiz şunu demişti bir ara; cebinizde harçlığınız varsa çar çur etmeyin, okul ihtiyaçlarınızı alın diye. ben de bunu fırsat bilip günlük harçlıklarımla her sabah okulun yanında ki bakkaldan uçlu kalem alırdım. bir gün kırmızı, bir gün beyaz, bir gün siyah... kalem kutum uçlu kalemle dolup taşmıştı. işte, bu tür bir bağımlılıktan bahsediyoruz. tabi o yıllarda da bayağı bir ucuzdu. markası ne olursa olsun, hangi özelliği olursa olsun, o kalemin fiyatı 1 ytl idi. uç da 25 kuruş olması gerekirken, silgi de yanlış hatırlamıyorsam 50 kuruş falandı.
genelde 0.7 tercih edilse de, ben o yıllarda da sisteme tepki olarak doğduğum için, 0.5, 0.9 falan da tercih ederdim. kullanması çok zevkliydi, ve sınıfımız çerçevesi içerisinde de şu görüş kabul görürdü; "bu kalemin ucunu kırmadan kullanabiliyorsan, sen de artık büyümüşsündür" gibi.
bir de bu kalemlerin şöyle bir artısı var, belli bir incelikte olduğu için kâğıda fazla baskı yapmıyordu. özellikle bastırsan bile bastıramıyordun, kırılıyordu zaten. kâğıda yumuşak bir şekilde temas ettiği için, silgi ile silindiğinde neredeyse hiç iz bırakmıyordu. ama kurşun kalem öyle mi? kurşun kalemde yazdığım şeyi silgiyle sildiğimde, sanki kendimi mariana çukuru'ndaymışım gibi hissediyordum. yani o denli iz bırakıyordu. buna rağmen neden sınavlarda ısrarla kurşun kalem zorunluluğu bulunuyor, bunu bilmiyorum.
sonuç itibariyle bu kalem türüne bayılıyorum. halen daha kalem kutumda bir tane bulundururum. ama yakında fiziksel deftere ve kitaba veda edeceğimiz ihtimalini düşündükçe, içim bir burkulmuyor değil. dijital hayata daha merhaba bile diyemeden kendimizi o hayatın içinde bulduk. yine de umarım o devir bitmez, ve öğrenciler bu kalemi kullanmanın hazzını dibine kadar yaşayabilirler.
Almanya'da genellikle tükenmez kalem kullanır lise ve üniversite öğrencileri. sınav kağıdına uçlu kalemle yazmak diye bir şey yoktur, değerlendirmese tabi tutulmaz yazdığın.neyse uçlu kalem alışkanlığının üstüne gide gide her şeye tükenmez kalem kullanır oldum bu sefer de uçlu kalem kullanamıyorum.alismisim elime sert bi kalem alıp bastırarak yazmaya. yalnız inat ettim uçlu kalemlr yazıcam özetin hepsini.
kol a saplandıgı taktirde öyle böyle değil bayagi bi acı veren kavga ederken kullanılması kesinlikle tavsiye edilmeyen genelde yazı yazmak için kullanılan kalem içine koyulan ince kara bisey uzun .çok aciyo la hala yarın doktora gidicem.
kurşun kalemdeki gibi kalem açma, uç kırılması gibi sorunlar yoktur.
tükenmez kalemdeki gibi yazdığını silememe derdi yoktur.
aşırı derecede pratiktir.
fakat üşenildiği taktirde içine uç koymak çok zor olabilir.
faber castell in tk fine vario lux modeline 20 lira verdiğim kalem çeşidi. fiyatını duyan bütün arkadaşlarım garip garip baktılar bana ama değdi. bu çeşit kalemlere versatil de denir.
vakti zamanında (ilkokul 1- 1989) okuldaki arkadaşlarımdan özenerek annemden bana almasını istediğim ama annemin o kalemi alacak parasının olmaması nedeni ile üzüldüğüm, o an itibari ile senin o haline içi parçalanan annenin evi didik didik edip kıyıdan köşeden bulduğu bozuklukla aldığı, markasını hatırlayamadığın kırmızı, tepesi silgili, 1989 model ''çıtçıtlı'' kalemim.
canım annem; beni üzmemek ve bana o kalemi alabilmek için çırpınışı hala gözlerimin önünde. aklıma geldikçe hala hüzünlenirim.
dersin ortasında "ucu olupta vermiyeniiiin !" diye mal mal bağırarak dolaşıp hocadan laf yeme sebebidir.
(bkz: rotring)
(bkz: benim sadık yarim kurşun kalemdir)