a: yahu tonlarca ağırlığındaki şey nasılda uçuyor vay anasını
b: abi düşünme valla kafayı yersin daha neler yapıyor adamlar neler..
a: aynı olay gemilerdede var.nasıl duruyor o aletler suda devrilmeden
b: evet abi.
12-13 yaşında, kısa boylu, koyu tenli, gözleri biraz çekik tıfıl bir çocuk tek başına ecnebi bir ülkeye gönderilirken, ilk defa uçuyor olmanın bünyede yarattığı dumurluk içersinde gerizekalı türk hava yolları hostesi yaklaşır ve:
-su, meyve suyu, gazlı içecek ne alırdınız efendim?
+öhöm, ben bi su alabilir miyim?
-hı, pardon?
+su.
-excuse me how can i help you?
+(içses: lan kadın kafayı yedi)water please. *
-okay. (içses: mal su istiyormuş iki saattir uğraştırıyor beni)
- gazete alırmısınız?
+ altımıza sermek için mi?
- efenim?
+ ya ben çok korkuyorum, altıma sıçıcam galiba.
- hürriyet vereyim o zaman, bugün 80 sayfa...
+ hah yaşa.
ben: düşer mi bu?
hostes: uçağımız oldukça güvenlidir beyefendi.
ben uçağın güvenli mi diye sormuyorum, düşer mi sen onu söyle.
hostes: normal koşullar altında bir saat sonra antalya havaalanında oluruz beyefendi. uçağımız güvenlidir.
ben: düşer diyosun yani. yani düşmez mi?...düşer...düşmez..hay amına koyayım nerden bindim bu alete ben ya.
hostes: gülümseme...gülümseme (iç ses: salak herif)
ben: var ya bi düşsün ağzını burnunu kırıcam ben bu hostesin.