son zamanlarda dükkanımın hemen yanındaki komşu dükkan eczane nin klimaya asılı duvarından akşam hava kararınca bir anda hortlayan devasa böceklerdir. ben öyle çok tiksinmem hani, böcekmiş fareymiş sıkıntı olmaz. böcekse ezerim, fare ise tekme atarım. ama abi bu tür öyle böyle bir şey değil ki. neyse her zamanki gibi dükkanı kapatıyorum ulan bir baktım yerde dört tane hepsi birbirinden iğrenç dört tane bahsettiğim türden böcek. "allahallah neymiş bunlar" falan diyerek yanına gittim ikisini ezdim, üçüncü olanları görüp mermerin arasına girdi. dördüncü olan da dımdızlak kaldı mı ortada. böyle bakışıyoruz ama çok pis bakıyorum yani "hani seni ezicem yapacak bir şey yok" bakışı atıyorum anladın sen onu. ondan sonra işte iyice yaklaştım ben bu mahluğa tam verecem coşkuyu birden üst kabuğundaki hareketlilik dikkatimi celbetti. "olum sen hayırdır böyle artistlikler" falan demeye kalmadan abi bu bir kanatlandı üzerime doğru uçtu ama savuşturdum da kendimi zor attım dükkanıma. baktım bir de minibüsün içindeki ahlaksız kızlar bana gülüyorlar(dükkanımın karşısı minibüs durağı). siz burada olaydınızda göreydim sizi bakalım napıyorsunuz. yok öyle küçük bir şey de değil. iki parmağını birleştir heh işte o büyüklükte. öyle sıkıntılı bir maceraydı. allah dan artık havalar soğudu da geceleri çıkmıyorlar.
