Çocukken, izmir fuarına gittiğimizde uçan balon alırdı annemle babam bize. Kaçırmayalım diye de bileklerimize bağlardı annem iplerini. Otobüste balonlarımızı öyle bir korurduk ki. Sonra çekyatları açar yataklarımızı yapardı annem. Genellikle bordo-mavi renk olurdu uçan balonlarımız. Uyuyana kadar tavana bakar, balonlarımızın güzelliğini seyrederdik. Tavanda asılı durmaları bizi çok mutlu ederdi ablamla. Sabah olduğunda ise balonlarımız en az bir metre aşağıya inmiş olurdu. Biraz üzülürdük. Sonra adettendi balonları alıp mahalledeki arkadaşlara gösterirdik. Hani "bakın biz dün fuara gittik" demekti bu çocuk dilinde.
fazla şişirildiğinde ya da sivri birşey ile temas ettiğinde veya gökyüzüne fazla yaklaştığında, gökyüzüne ulaşamadan gümleyen* balondur. o yüzden aaa balon aya gidicek diye hayaller kurmaya gerek yoktur bu tip balonlar için.
nedendir bilinmez bana 90'ları, izmir enternasyonel fuarını, kırmızı rugan ayakkabıları, baba baloooon al yalvarışlarını, balonu en çok dayanan olmak için kardeşlerle girilen gizli yarışı, küçük kardeşin balonuna bir türlü sahip olamayıp hep elinden kaçırışını hatırlatır ve niyeyse hep mordur o uçan balonlar ya da ben öyle sanıyorum ne bileyim işte.
uçan balon ılık yaz akşamlarında çocuk olmak demektir.
ateşle yaklaşılmaması gereken balon.
patladığında saç ve kirpiklerinizin yanmasının yanında sıcak plastik de derinize yapışıyor.
(bkz: hay seni icat edeni)
80'lerin sonu 90'ların başında çocuk olmanın getirdiği heyecanlardan biri idi. Hastane çıkışlarında, parka gidildiğinde 0 -5 yaş arası çocukları sevindirmede kullanılan bir araçtı. Elinde onlarca balondan oluşan bir demet ile baloncu amca tüm balonlarını yukarı salmıştır, hastaneden çıkan çocuk annesinin elinde,baloncu amcayı görür, doktor psikolojisi ile gerim gerim gerilmişken, bir bakış atar ve anne - çocuk iletişimi ile balon istendiği anlaşılır ve baloncu amcaya doğru yön değiştirilir. Çocuk istediği balonu seçer, erkekler için mavi kızlar için kırmızı tonlu balonlar idealdir. Balon seçildikten sonra, baloncu amcanın bileği kesmeyen ipi aracılığı ile balon bileğe bağlanır, bir çocuk daha balon sönene yada kaçana kadar mutlu olmuştur.
seneler evvel sumerbanka bagli olarak, cocuk giyimi uzerine calisan firmaydi. normal kiyadetlerin yani sira, okul kiyafeti, hatta okul gerecleri ve oyuncak da satarlardi.
ayrıyeten 23 yasında bebelere alıp eğlendiğim, sonra da terbiyesizce gecenin bir yarısı içindeki helyumu yutarak horoz taklidi yapmaya calıstığım güzel hede. sarhostuk evet.