yok lan yok, uçağa binmek neyin artık lüks sayılmıyor oğlum, veriyorsun 40 lira, uçuyorsun.
o yüzden dolayı 'geçen yine..' diye başlayan bkz'larla ayar mayar olaylarına girmeyin, kayar mayarım allah muhafaza.
güvenlik kontrolüne girmeden önce bir tanım yapak hele; efendim mevzu bahis 'geçenler', biniş, uçuşma ve iniş esnasında akıldan geçen -yine-, çoğunluğu felaket senaryosu olmak üzere, insanı geren bilumum şeytan vesveseleridir.
daha çok ilk kez uçağa binenlerin aklından geçer elbette ama genel anlamda da her binişinizde bazı şeyleri düşünmeden edemezsiniz.
ilk binişinizde, hemen yanınıza oturan ve yapısı gereği, gözle görülemeyen o şeytan ibnesi başlar sormaya;
*lan olum, ya düşerse? vay amına koyyim, kesin ölürüz hepimiz, bööle fiyyyuuuuv diye çakıldığımızı düşünsene, vay babanneyünkemüğüne.
hani çizgifilmlerde falan olurdu, sol omuzda bu kırmızı boynuzlu şeytan ibnesi konuşurken, sağ yanda da bir tane halkalı, beyaz elbiseli melekceğiz, karşı tez, öneri ve öğütlerini sunardı.
işte o meleği yardıma çağırırsınız farkına varmadan;
+olur mu lan? saniyede bilmem kaç bin uçak havalanıyor, iniyor, ayda yılda bir kaza haberi duyuyoruz, uzak bir ihtimal, rahat ol.
-bu ikisi bir savaşa başlarlar kafanda-
*lan olum, akıl var mantık var, göz var izan var, kent var marlboro var, koca demir yığını nasıl uçar lan? her an düşebilir amınagoyyim, 10 bin metreden, saatte 750 km hızla yere çakılıp.. ya tamam neyse ben bişi demiyorum...
+ya bi siktir git, bunu yapan adamlar düşünmediler mi sanki? senin benim gibi biri yapmadı ya bunu, fizikten falan anlayan, gayet zeki adamlar yaptı, bir bildikleri var heralde, ayrodinamik yapı, hava akımı, motor gücü, itiş, çekiş falan yane.
*he he, evet.. sen önce aerodinamik yazmayı öğren göt! öğreneceğin son şey olacak nasılsa, çakıl da geber amk.
uçak havalanana kadar, zaman zaman meleğin, zaman zaman şeytanın üstünlük kurduğu bu savaş sürer beyninde, ha havalanana kadar dediysem, havalandıktan sonra bitiyor sanma...
+bak gördün mü, gayet güzel uçuyoruz işte, ne panik yapıyorsun amk?
*he he uç, görürsün az sonra... bak mesela kanatlar sallnıyo, eğilip bükülüyo ya la kağıt gibi.. ya çat diye koparsa?.. ne bok yiycen o zaman?
+lan!
*şu motor dursa birden? bikeresinde haberlerde izlemiştim, bir kuş sürüsüne dalıyordu uçak, kuşlardan birkaçı motora giriyordu, sonra...
+ya sende kuş kadar akıl yok ha.. olum bir motor dursa bile, diğeriyle devam edilebilir yola, en olmadı acil iniş yapılabilir, ne konuşuyosun amk. ayrıca kuş muş.. milyonda bir ihtimallerden bahsediyorsun.
*ya milyonda bir bizsek?
+...
evet, ilk uçak yolculuğunda genelde şeytan ağır basar, inene kadar beynini siker insanın. ve indikten sonra da ortalıkta görünmez ibnetor, zaten şaka yaptıydım diye bir not bırakmıştır yan koltuğa.
daha alışkın, tecrübeli olduğunuz yolculuklarınızda da, ilki kadar yoğun olmasa bile, yine kafanızın içindedir bu şeytan.
*ilkinde götü kurtarmıştın amk, bakalım şimdi ne bok yiyecen...
+olum sen ne şerefsiz bi adamsın ya, bi siktir git amına koyyim
*ben senin iyiliğin için konuşuyorum aslanım, yoksa sikimde mi, bana ne amk, ne bokun varsa ye, çakıl, öl, beni ırgalamaz yani.
+nolur sus ya
*olamaz mı yani? bir vida gevşese yarra yedin, düşünsene, havadasın ya! yapacak hiçbir şeyin yok amk..
+...
-ne diycen, müsait yerde inebilir miyim? mi diycen?
+...
*müstahak bir yerde düşecek var... mübarek bir yerde ölecek var kaptan ehehehe...
+orospu çocuğu...
neyse işte, bir vidanın gevşemesi sonucu, uçağın peyderpey dağılmasından tut, bir hava korsanının çıkıp 'evet beyler uçağı kaçırıyorum, benim olacak, lütfen boşaltalım' demesine kadar, binbir türlü felaket senaryosunu beynine sokar bu şeytan.
fakat genelde sağ salim iner ve rahat bir nefes alırsın, bu fikirler her defasında biraz daha azalır, alışırsın.
hadi şeytan neyse de, diğer yolcuların felaket senaryoları üretmesine, içine kurt düşürmesine ne demeli?
bir keresinde, kanat çırparak uçan uçaklara sahip bir hava yolu şirketine ait, bilmem kaç sayılı sefer sayılı uçağın, bilmem kaç nolu koltuğunda, bilmem kaçıncı uçuşum olması hasebiyle, şeytan vesveselerine hayli alışmış bir vaziyette, huzur içinde uyur iken, ağlayarak; 'anneeeeaaağ bu uçak düşeceeeek, hepimiz öleceeeeğz' diye haykıran bir velet, bütün güzel duygularımı türbülansa sokmuştu mesela, herkesi hayattan soğutmuştu yavşak.
ben eminim, o uçakta bir kişi bile yere sağlam ineceğimizi düşünmemiştir 1 saat boyunca. en azından herkes bir kere de olsa bir felaket senaryosu geçirmiştir kafasından.
*bak, çocuğu allah konuşturuyor
+biz öyle bir duyum almadık?
sonuç olarak, uçmak güzel.. ve her güzel şey, bitti bitecek, olmadı olmayacak korkusuyla yaşanır zaten.
bırakın konuşsun ibne şeytan, siz a ya da f koltuklarından birini alıp cam kenarından kuşbakışı keyif çatın şehirler üstüne, pamuk şekeri gibi bulutların arasından akıp geçmenin eşsiz tadını çıkarın ve yolculuğunuz esnasında, oturduğunuz müddetçe kemerlerinizi çıkarmayın.
*amk can yeleği koymuşlar, geri zekalılar, birer tane de paraşüt koysaydınız ya...