birim zamana göre en yorucu yolculuk türüdür. 2 saat uçak yolculuğunda vücut o sarsıntı ve gürültü sonucu 8 saatlik otobüs yolculuğundaki kadar yıpranır.
çok rahat olan yolculuk çeşidi. ölme riskiniz de herhangi bir yolculuktan daha az. 12 saatlik yol 50 dk da gidiliyor. daha ne ister ki bir insan?
ucuz uçak bileti ister mesela. bir de hava alanı atmosferi acayip moralimi bozuyor. herkes bir yere koşturuyor. herkes uykulu ve asık suratlı. onun haricinde harika gir şey.
not: olur da acil çıkış kapısı tarafında oturursanız sakın bu sorumluluğu alamam ben" triplerine girmeyin. en rahat yer lan orası.
ayrıca 50 bin feet yükseklikteki güvenlik prosedürleri ne kadar çalışır o ayrı konu.
ak parti iktidarının fiyatlarını güncellemesi ile bütün vatandaşlarımız kullanabiliyor artık uçakları. 24 saat süren ülke içi yolculuklar bu sayede 1 saate inmiştir.
eskiden zengin işiydi. çocukluğumu hatırlatır bana her defasında. muz yiyen çocuk ile domates yiyen çocuk arasındaki farkı. domates yiyen çocuk bendim, muz yiyen ise karşı daireye yeni taşınan asuman teyzenin oğlu çağrı. o elindeki muzu göstere göstere yerken, bizler domatesleri ısırır ve bir tarafından fışkıran domates suyuna kahkaha atardık. neyse konu dağıldı, çocukluğa gidince. esas konu uçak yolculuğu;
bundan 10 sene kadar önce sadece zenginler binebiliyorken, bugün herkes binebiliyor. 24 saat süren işkence dolu otobüs yolculukları tarihe karışıyor. üstelik çoğu zaman otobüs bileti fiyatından bile uygun fiyata alınabiliyor. ne tesadüftür ki yine bu zengin-fakir arasındaki uçurum ak parti iktidarı döneminde son buldu. seyahat özgürlüğü herkese eşit bir şekilde eşit ücretle veriliyor. birileri sosyal devleti, taşla sopayla molotofla araya dursun, ak parti iktidarı sosyal devletin temelini attı, katlarını sağlam ve emin adımlarla çıkıyor. allahın izniyle de tamamlayacaklar.
Business class uçmanın inanılmaz pahalı olduğu ulaşım biçimidir.
Uçaklarda sınıf ayrımı değilde fiziksel duruma göre yerleşim ve koltuk planı yapılması gereken bir yerden bir yere taşınma halidir.
3 saat öncesinden havalimanına gidip ( yurtdışı uçuşlarda) exit seat (acil çıkış önü) alabilmek için emek verilen ulaşım tipi, eğer çıkıstan yer alınamamıssa uyuşuk ayaklar için sızlanarak geçirilen ulaşım halidir.
rötar, bavul bekleme, bilet-kimlik gösterme bölümlerini saymazsak nimettir.
istenilen şehre 1 saatte varmak, o rahatlık bağımlılık yapar.
artık zikselerde otobüse binemezsin, çin işkencesi gelir.
çok zevklidir. o bulutların üzerine çıkmak, yıldızlara değecekmişsin gibi hissettirir insana. cam kenarında oturmak çok önemli bir ayrıcalıktır. uykudan sabahın ilk ışıklarıyla uyanmak insana ayrı bir haz verir.
connecting people... ülkemde hızla gelişiyor olması da ayrı bir güzellik. en son 40 tl ye samsun izmir seferi görmüştüm. bu da karayoluna sıkı bir alternatif olduğunun açık bir göstergesi.
baya bi ucak yolculugu yaptim da hepsinde mi yanimda olum terleri doken bir amca veya teyze olur. hayir yani evren ne demeye calisiyosun anlamiyorum. bi agiz tadiyla gerilmeden surdan suraya ucamadim vallahi.
iç hatlar söz konusu olduğunda, lafta otobüs yolculuğuna göre çok daha avantajlı olduğunu düşündüren, ancak hiç de öyle olmayan yolculuk çeşidi. şimdi, teorik olarak otobüsle 8 saat sürecek yolculuğu 50-55 dakikaya indirir. ancak şehirden havaalanına ulaşım yaklaşık bir saat, bagajınızı (tam hatırlamamakla birlikte) bir 45 dakika önceden teslim etmeniz gerekiyor, onda kuyrukta bekleme, oyalanma derken bir saat daha, bir de sis varsa (tüm seferlerin arap saçına dönmesi için üç büyük şehrin herhangi bir havaalanında olması yeterlidir) minimum bir saat ertelenme derken 4 saat yapar bile. bir de sürekli kontrolden geçtiğinizi, montunuzu kemerinizi çıkarıp çıkarıp tekrar giydiğinizi düşünürsek bu 4 saatlik işkenceye bir 4 saat daha ekleyip rahat rahat yolculuk yapmak daha mantıklıdır. tek faydası, otobüs yolculuğundan nefret eden biriyseniz, uçak yolculuğu tecrübenizin ardından otobüse sempati duymayı size öğretmesidir, seve seve katlanırsınız.