esra ceyhan'ın programına çıkıp havada durdum şahitlerim var, kayseri otobüsüylen giderken bana bi hal geldi ve otobüsü kaldırdım diyerek fizik ötesi güce sahip olduğunu düşündüren sabri abimizin, allah göstermesin içinde bulunduğumuz uçağın arızalanması ve işimizin allahlık olması durumunda tek yardım istenilecek birey olmasıdır. yapar veya yapamaz ama el mahkum. hiç değilse ölmeden önce bütün çareleri gözden geçirmek gerekir.
hemen el telefona atılır ve daha da fazla irtifa kaybetmeden acil olarak sabri aranır, ''madem esra'nın programında bi hal geldi sana, gel hızır ol şu işe de bi el at abi uzaktan da olsa'' denilir ve hattın öbür ucundan sabrinin yardım çığlıkları yükselir: aoolllaahhhhhh!!! diye.. ama işe yaramamıştır, uçak hızla irtifa kaybetmeye devam eder, hattın öbür ucunda sabri debelenip dururken.. hadi abi çabuk denir. ama nafile.. yine hiç bir işe yaramayan sesler yükselir sabriden, o kendini kaldırasıya kadar uçak çoktan düşmeye başlar, üstelik yere de çok az kalmıştır. ve hiç beklenmedik birşey olur o an. uçağın kontrolünü sağlayabilen pilot uçağı zar zor da olsa sürte sürte ve kanatlarıyla süzülerek sert de olsa indirme şansı elde eder. bir iki kişinin burnu kanasa da herkes kurtulmuştur ve herkes kemerlerini çözüp bir an önce dışarıya çıkmanın derdindedir.
pilot ise kabininden zor bela çıkarak birilerini kalaylamaktadır. hosteslerden biri o hengamede sorar: -ne oldu reis neden ve kimin kulaklarını çınlatıyorsunuz.
pilot ise cevabı geciktirmez: -sorma uçak hava boşluğuna girdikten kısa bir süre sonra uçaktan telefon sinyalleri aldık, biri uçaktayken mobilini kullanmış bu da uçağın elektronik aygıtlarına zarar verdi ve kontrolü kaybettik tâ ki son ana kadar.. ah ulan ah.. kim o telefonunu kurcalayan, bir elime geçirirsem geberticem aq'dumunu...
ben: laynn bu pilot benden bahsediyor galiba, ben ne bileyim hava boşluğuna girince düşüyoruz zannettim ve acilen son çare telefon hakkımı kullanarak uçan sabriyi aradım.. ah ulan ah benim yüzümden bütün millet ölecekti.şurdan inceden inceye kaçayım ben.. --yall.. ahhh ahhh..-- tamam da bu sesler de ne..
--yall...laaa...ahhhh
başardım başardım..
sonunda havada durmayı başardım..
şahitlerim yok ama başardım...
hsktir lan telefon açık kalmış, uçan adam sabri hala hatta o yüzden.. laynn işte şimdi yandık..
başardım başardım..
esra ceyhana gününü gösterdim
uçuyorum artık bana bi hâl geldi,geldi..
şimdi sıra uçakta..
onu da uçuracağım..
uçacaksın uçacaksın...
havalara..
ben: şarkıyı türküyü kes lan, ne zaman kaldıracaksın, uçak düştükten sonra mı.. pilot şimdi gebertecek beni..
ve pilot hostese beni göstererek o malum cümleyi kurar:
elimden bir kaza çıkmadan bunu, bunu bunu atın dışarıya...