bugün

Vücuda rahatlık yayılıyor. Gevşeme başlıyor. Uçakla uçunca heyecanlanacağımı zannederdim fakat aksine dahada sakinleştim yükseldikçe. ilk kez uçağa bindiğimde yanımda oturan arkadaş sık sık uçak seyahati yaptığını ama çok korktuğunu söylemişti. Uçak kalkarken ve inişe geçtiğinde resmen kendinden geçiyordu. Dua ediyor, titriyor, gözlerini sımsıkı kapamış, koltuğa yapışıyordu. Bu korku kişiden kişiye değişir.
tek kelimeyle, haz.
Boşluk, sessizlik Ve uçmanın verdiği inanılmaz heyecan.
Hızlı tren varken ne gerek var diye düşünüyorum hep.
2 defa binmişliğim ve bir daha binmeme kararı aldığım kasvetli ulaşım aracı.
Ha kalkarken ana avrat sesli bir şekilde küfür ettiğimi hatırlıyorum.
içim hopluyor sanki.
için bi garip gıdıklanır. aynı şey araba tümsekten çıkıp inerken de yaşanıyor.
Böyle yavaşça uçuş pistine gitmesi, o anı beklemek ve tam o an da motorların tam güç çalışması ve o ivmeyle arkaya yapışmış halde bulmak kendini. Tam anlamıyla mükemmel. Bana "güç" ü anımsatır hep, o adrenalin. Ne zaman binsem uçağa o kalkış anında güçlü ve bir şeyi başardığında hissedilen o mükemmel hissi hissediyorum. Bilmiyorum böyle hisseden bir tek ben miyim
ana avrat düz gidiyorum pilota.
Çok uçuş yapınca sıradan gelen şey, ama ilk irtifada yanlayıp rotaya girmesi hala zevkli.
Karın bölgesinde, öküz başlı antilop sürüsünün tango yapması gibi birşey.
Bilmem anlatabildim mi?
salıncakta sallanmak gibi birşey.
tam kalkış anında nolur yeterli yükseltiye ulaş ve düz konuma gel derim içimden.
sanki öyle olup düşünce ölmeyecekmişim gibi.

ve inanın, ölümümün uçak yolculuğunda olacağını düşünürüm hep.
geçenlerde saydım, 180 kere felan uçağa binmişim. Sıfır hata, kaza.
baktığınız zaman çok seyrek bir olasılık zaten uçak kazaları.
ama olur mu olur dediğimden her seferinde korkuyorum.
Adrenalin.
houston we have a booner
Kanatlar acilip yavas yavas pistte ilerledikçe daha cok tribe giriyorsunuz. Yavas yavas pistten tekerleklerin ayrildigini hissettigimde avuclarim terlemisti ilk bindigim zaman uçağa.