eğer uyuyarak unutmak istenecek türde bi üzüntü varsa ortada zaten uyumak pek mümkün olmayacaktır doğrusu.aklından çıksa aslında belki bi kaç dakikalığına üzüntünün sebebi işte uykuya ancak öyle dalabilirsin.kaldı ki bu çok zordur...
acıdan kaçmaktır bir nevi, ertelemektir. ama eninde sonunda yüzleşilir o üzüntüyle ve uykuda ne kadar vakit geçirmiş olursan ol, tam anlamıyla uyanıp hayata döndüğünde o kaçtığın acıyı, üzüntüyü ilk haliyle yaşamak durumunda kalırsın. uyumakla sadece zaman kazanabilirsin, acını yok edemezsin.
kafada dağınık olan ve baş ağrıtan çoğu düşünce, iyi ve deliksiz uykunun sonrasında kafaya düzene girdiğinden mantıklı bir girişimdir. elbette uyku gün içerisinde, kısa bir sürede olmalıdır.
uyumak çözüm olsa keşke derdirten durumdur. insan bu gibi durumlarda kendini farklı hobilere vermelidir, anca böyle üzüntüyü hafifletir ama asla unutulmaz.
ogrenciyken halının dısında kalan yerleri supurmeye usenip halının altına iterdim gorunmesin diye sadece gecici cozum uretmis olmanın rahatlıgıyla da gerinip yatardım *, bu da oyle bir sey icimde ki acıyla yuzlesmeye korktugumda basvurdugum gecici bir cozumdu uyumak belki uyanınca her sey daha guzel olur diye dusunmek ama ogrendim ki hic bir acıdan, sıkıntıdan kacamıyormusum, sadece kendimi kandırıp uyutuyormusun, yuzlesmem gerekiyormus kalıcı cozum bulmak icin.
kaldıramayacağını düşündüğün bir acı yaşamıssındır. çok zordur senin için kabullenmek, o acıyla yüzleşmek, uzaklaşmak istersin bu yüzden. kendini uykuya verirsin. yaşarmış gibi uyursun, hayal gibi uyanırsın bir süre. uyuyarak üstesinden geleceğini zannedersin, sen uykudayken o acı hafifler diye düşünürsün. olmaz. uyanıp normal yaşantına döndüğünde içini inanılmaz bir acı kaplar. hani baştan sadece yaran varmışta uyuyunca iltihap kapmış gibi. yüzleşmek, üstesinden gelmek daha çok zaman alır.