garip bir durumdur. sözlükte yazmak artık eskisi gibi haz vermemektedir. bunun çeşitli sebebleri bulunmaktadır. çaylaklığa terfi etmek bireyin sözlükten uzaklaşmasına sebebiyet veren unsurların en beterlerinden birtanesidir. ama sözlük moderasyonunun bildiği birşey vardır. sonuçta onlar bu işten ekmek yiyorlar. hani biz bir nevi misafir durumundayız. misafir umduğunu değil bulduğunu yermiş...
garip bir duygudur. uzun süre sözlük yazarlığınıza çeşitli nedenlerden ötürü ara verdikten sonra sözlüğe tekrar geri dönmektir. sözlükten ayrı kalınan bu süre zarfında acaba sözlüğe dönsem mi dönmesem mi diye düşünülür en sonunda dönülür. sözlükten ayrı kaldığınız zamanda aklınıza gelen fikirleri tekrar hatırlamaya çalışırsınız ama olmaz. siz de tekrar yeni fikirler bulmaya çalışırsınız. sözlüğün gündemini anlamaya ve ona göre yazmaya çalışırsınız ayrı kaldığınız süre içinde sözlükte olup bitenleri merak edersiniz. gariptir garip uzunca aradan sonra sözlüğe tkara dönmek. yıllardır memleketine uğramamaış bir insanın memelketine gittiğindeki his kadar yoğun bir his olmasa da benzer bir hisse kapılırsınız.
an itibarı ile yaptığım. çok garip bir duyguymuş ilk entryde de değinilmiş zaten. insan bi ısınamıyor önceleri. bi yabancılıyor herkesi. bir kalabalıklarda yalnız kalmalar falan. bu arada ben zaten daha 153. entrymi giriyormuşum bu sözlüğe. bu garipseme bundanmış azizim.*
kenan doğulu'dan bir şarkının çok yakışacağı olaydır.
--spoiler--
hangi rüzgar attı seni
niye döndün ki geri
kimseler sevmedi mi seni
umduğun gibi deli deli
--spoiler--
(bkz: aklım karıştı)
Sözlüğün gözünüzdeki değeri hayat şartlarına bağlı olarak azalmaya yüz tutar ve siz bir anda artık yavaş yavaş yazma eylemini azalırken sadece okuma evresine girilir bu durum kötü şeylerin habercisidir ardından sözlüğe az uğramalar başlar en kötüsü artık sözlükle bağlarınız kopar. Ama bu bir aşktır elbet bir gün geri dönülecektir ve o gün geldi işte denilesi şeydir.
çok garip bir duygudur. böyle ilk gözağrına geri dönmek onu yeniden sevip sarmalamak gibi bir şeydir. mutlu eder. gerçekten mutlu eder.
hafızanı zorlayarak devamlı takip ettiğin yazarları ararsın. bulunca sevinirsin,onun da gittiğini görünce yeniden hüzünlenirsin.
böyle güzelliklerinin yanında değişmesi (kötü yönde olur genelde) hüzünlendirir. bir beklentiyle gelir hayalkırıklığı da yaşarsın. ama güldürüyor beni bu eski kitapları yeniden okumaya kalkmak gibi bir şey, özlemişim seni sözlükcüğüm.
büyük hevesle girilir. o gün boyunca sözlükte durulur, geceye kadar. ertesi gün uykulu gözlerle günün işleri yapılır. eğer işleriniz yoğunsa tekrar kafa izni alınır. değilse sözlük vaktinizin büyük bölümünü kapsar.
hayata dönmektir bir nevi. aklında birikmiş binlerce aptalca cümleyi bir konu başlığına uydurma telaşına girmektir. cümleler üstüne cümleler eklemek için heyecanlanmaktır, her şeyden önce "benim de söyleyeceklerim var, beni de dinleyin" demektir.
benim de söyleyeceklerim var, beni de dinleyin.
değişmeyen entryleri okuyarak dün yazmış gibi hissetmekle, yazılacak başlık bulamama sıkıntısı içinde geçen dakikaların birbirini kovaladığını görme arasında geçen sürede yabancılık çekmemektir.
uzunluğun kime göre ve neye göre olduğu değişmekle birlikte sözlüğe yazmamaktır.
Kimisi için 15 dakika kimisi için bir hafta, bir ay, beş ay, bir yıl uzar gider.
Ben ise yaklaşık 3 haftadır yazmıyordum.
Tezdir carttır curttur beynim sikildi.
Bir de ekşide yazar olmuşum ki değmeyin keyfime.
Ee siz ne yapıyorsunuz?
trollemeye devam mı?