samimiyet,herhangi birşey için zorundalık hissetmemek, kelimeleri seçmek zorunda kalmamak, etkilemek için dansöz olmamak yoksa o oyunu sürderebildiğiniz yere kadar sürdürür sonunda tükenirsiniz ve aslında karşınızdaki gerçek sizi tanıyamamıştır geçen zaman yaşananlar sahtedir.
artıları görebilmek eksileri sevebilmektir.
az sevişmek falan değil;
her seviştiğinde ilk kez sevişiyornuş gibi sevmek, ömürlük sevmek. bir gün her çift çok sevişecek evlenince o zaman ayrılsınlar.
hak yolunada adımlar atın efenim. kılavuzunuz da kuran olsun. dişi ve erkek birey de aynen bu şekilde yürürler ise upuzun olur. allah sevgisi allah korkusu, hem eşe olan minnetinizi ve sevginizi aşkınızı muhafaza eder bununla beraber gözünüzü haramdan uzak tutar. allah bir yastıkta deyip selametle deriz.
anlamaktır. anlamak, anlaşılmak günümüzde o kadar zor gerçekleştirilebilen eylemlerdir ki. insanlar artık karşıdakini anlamak için, onun tarafından anlaşılmak için ikinci bir beyine ihtiyaç duyuyor. bunun için para ödüyorlar. ama gerçekten çaba gösterilirse, emek sarfedilirse, özveride bulunulabilirse anlamak da anlaşılmak da kolaylaşabilir.
eğer karşınıza o güne dek gördüğünüz tüm insanlardan daha farklı bir insan çıktığını düşünürseniz, evet budur bundan ötesi olamaz artık derseniz o insanı kaybetmemek için sadece onu anlamaya çalışın. kendi kapılarınızı da açın sonuna kadar, o da sizi anlasın. düşünceleriniz ortak hareket etsin.
bir kadın için, erkeğini kendine bağlayabilmektir. * bunun için kadının güzelliği, hoşgörüsü, iyimserliği, zekası kafi gelmemektedir. işin tarifi olmayan bir püf noktası vardır ama genellikle çirkin kadınların yüzüne şans güldüğünden güzeller bön bön yalnızlıklarına gömülürler.
araya yeterli mesafeyi koymak çok önemlidir. öyle hergün hergün beraber yiyip içen, telefonda karşılıklı sıçan, msnde sabaha kadar birbirini gören ciftlerin ilişkisi uzun sürmez. altın kural: özlemek güzeldir!
hep beylik ve vitrin laflar ediliyor, lakin pratikte hiçte öyle olmadığıda bilinir. karşı tarafı ve ailesini güzel yemleyenler işi götürüyor. vaad etmekle nasıl olsa bitmez, kıçı sıkıya gelene kadar ne götürse kardır, götürürde...
karşıdaki kişiyi eleştirmeden olduğu gibi kabul etmek, onu tüm özellikleri ile sevmek, karşılıklı saygı ve hoşgörü içerisinde olmak, herkesin kendine ait bir zamanı olmalı ve bu vakiti istediği gibi geçirmesine müsade etmek uzun bir ilişkinin temelleridir. unutulmamalıdır ki sevgi saygıyı getirmez ama saygı her zaman sevgiyi getirir.
Kendi tecrübeme dayanarak anlattığımı bir dipnot olarak yazmak isterim.
~~ Her ilişkide 1 taraf daha fazla ödün verir, daha çok anlayış gösterir, daha fazla sever. Bu zamanla taraflarda değişim olmasına sebep olur. Yani zaman ilerledikçe daha çok anlayış gösteren taraf pişmanlıklar doğrultusunda değişir. Ama hiç önemli değil ilişki bitmeye yakın akılları başa geldiği için bir yusufçuk gördüm! hareketidir bu.
~~ ilişkiyi uzatan da kesinlikle anlayış, saygı, ilgi, sevgi, ödün vermektir. Ama bu tek taraflı olursa çok çok uzayan bir ilişki olmaz. Bir taraf acı çekerken bir taraf ise ipler evimde havasıyla dünyanın kendisi tarafından kurulduğunu varsayarak böbürlenir. Bu da zamanla sevginin yönünün değişmesine, aradaki saygının azalmasına ve ilişkinin bitip alışkanlığa dönüşmesine sebebiyet verir.
Eğer uzun bir ilişki istiyorsanız; Saygınızı ve saygısını yitirmesine izin vermeyin. Herşeyi karşı taraftan beklemeyin ve eğer siz iseniz herşeyi üstlenip yapan, karşı taraftakini fazla da hazıra alıştırmayın. Biliyorum bunlar mantık-i şeyler ve aşk mantıksız olandır. Sevince değişir herşey söz geçiremezsiniz kendinize sevginize ve yüreğinize.. Ama biraz mantığınızı da dinleyin. Yoksa o koca sevgi bitince daha çok acı çekersiniz * (nacizhane fikirlerimi sundum. Yanlış anlaşılmasın.)
Ne derseniz, ne yaparsanız yapın ilişkide kişiler birbirleri için fedakârlıklarını çok görüp güven vermeyi bir gereksinim olarak görmüyorsa temel taşından sarsılmış demektir. 3. kişiler girdiğinde bile görmezden gelseniz yine bir arada olsanız da yıllar sürse de saygı, sevgi desen de, ten uyumun süper olsa da. Sabretmeyen, zora gelince kaçan, bana kadın yada erkek mi yok diyen nankörlük eden her kişinin ilişkisi bitmeye mahkumdur. Çok severek defalarca yıkılsa da yine aşkınız için uğraşıp yaptığınız binanın yığınları altında kalırsınız. Hadi yığından çıktınız diyelim kalbinizdeki ağır taşları atıp baştan yapmak tam bir ağır işçi olmaktır ki bunu herkes öyle kolay atlatamıyor. Tavsiyemi; Seviyorsan bahanelere yer vermeyeceksin, sadakatli ve dürüst olacaksın hayatını o kişiyle istiyorsan hiç bir şeyi engel görmeyip savaşacaksın. aşk bir savaş meydanıdır geri çekilme komutu olmayan tek savaştır.