bir fırsatını bulup, rahatça uzanıp yıldızları seyretmeyen insandır. dünyanın çılgın ritmine ayak uydurumuş ve arada bir de olsa nefes alma isteği olmayan insandır.
Şehrin içinde boğulmuş yapa yalnız insandır. Gökyüzünde yalnız gezen yıldızlar ı zeki mürenden dinlemek tek tesellisidir. Üstelik gözlerinde de miyop vardır hafiften, balkondan bakınca hiç zevki çıkmamaktadır.
şehrin ortasında *güvenle uzanacak yer olmadığından, hayatta yapılabilecek en güzel birkaç eylemden biri olan gökyüzünü izlemekten mahrum kalan insandır.
yakın zamanda isyan etmesi muhtemel insandır, ya da başlık bulunduğuna göre isyan etmiş olması muhtemeldir.
final haftasından sonra hatıra olarak boş boş bakan bir çift göz ve çatlayacakmışçasına ağrıyan bir kafaya sahip benimdir bir de bu insan. evet, uzun zaman oldu uzanıp da yıldızları izlemeyeli, gördüklerimden başka bişey dünmeyeli çok oldu.. ama okul bitmişken hazır bu fırsatı yakalamak işten bile değil açıkcası, memleketteki bağ evini düşününce insan işte diyor bunu yapmama az kaldı. sessiz sakin bir gecede, cırcır böceklerinin bitmek tükenmek bilmeyen ötüşleri arasında bir yanıp bir sönermiş gibi yapan ama aslında sönmeyen yıldızlara doğru, zaten bomboş hale gelmiş bakışlarımı yönelttiğim anı hayal edince garip bir gülümseme oluyor suratımda. sonra media player da çalan müzik giriyor araya, sözlükte olduğumu farkediyorum.
dünyevi işlerle çok fazla meşguldür. kaybı büyüktür kanımca.
halbuki yıldızlar ki insana en uzak ancak gerektiğinde en yakın olabilen dostlardır. konuşamazlar, yalnızca dinlerler. bu bile çok güzeldir.