sopalık yolcu: arkadaki, yandaki ve öndeki piçler. konuşup durmayın mal mal. bi de tip tip bakmasın kimse amk.
üniversite öğrencileri: ahah sizi gidi enteller. bi kitabınız olur yanınızca, bi de mp3 ünüz. mizah dergisi felan. hiç bi şeyi siklemezsiniz. *ötünüz bi karış havada amk.
çiftler: oynaşıp durmayın lan. anladık, seviyosunuz birbirinizi. ama aile var, yapan var yapamayan var. biraz edep yahu. uslu duranlara laf yok tabii.
yaşlı amcalar-teyzeler: sakin sakin oturun oturduğunuz yerde. muhabbet falan açmaya kalkmayın abicim. sonra bilmem ne öğütler falan veriyonuz. çok sıkıcısınız.
kafasını yastığa koyar gibi cama yaslayıp tüm yol boyu düşünür gibi yapan melankolik bir genç de vazgeçilmezlerimdendir.
ayrıca uyurken kafasını sürekli cama çarpan, bir türlü düzgün tutamayan bir yolcu da mutlaka vardır. arkadan izlerken gülmemek için elinizi kemirirsiniz. hatta kafası yere düşen adam gördüm ben. *
ressamgitarist açıklamış ama bende yorum yapıyım bu türlere:
şoför: en az bir tanesi uyur, ben ikisinin de uyuduğunu gördüm bi ara bütün otobüs altına sıçtı valla. gittik uyandırdık neyse. adam uykusunda 120 de gidiyodu.
muavin: yatacak yerleri vardır, ama güvenlik falan sallayıp bagajda yatmıştı biri.
sürekli horlayan adam: yabnkı yaptığı içni anlayamazsınız nerde olduğunu. genellikle ağlayan çocuğu uyandırığ ağlamasına sebep olurlar.
susmak bilmeyen çocuk: tanımadığı insanları görünce yada tuvaletleri gelince zırlamaya başlarlar. bu olayı anne değiştirebilir, bi çocuğu yatıştıran birde tokat atıp sesini iki katına çıkaran anne var.
zırt bırt ağlayan bebek: zırt bırt ağlayıp kafa şişirirler, uyutmazlar adamı. otobüs giderken altlarını değiştirmek gerekirse anneler 8 koltuğu kaplayacak şekilde bütün çantayı açıp bezi değiştirip geri kapatırlar.
zırt bırt ağlayan bebeğin annesi: otobüsün en mahcup kişisidir, yüzü kıpkırmızıdır. çocuğuna her ne kadar sinirlense de herkes, acınır bu kadına. annelik zor iş... çocuğunu emzirmeye kalkarsa kimse sapıklık yapmasın!
sopalık yolcu: her zaman bir ön koltukta oturan yolcudur, sonuna kadar yatırırlar koltuğu, yolculuğunuzun içine ederler... uyarınca birkaç kez "biletin parasını ben verdim sanane" diyenler oldu kafagöz dalıyodum ha.
üniversite öğrencileri: ayrıca rahatsız edici türleri bastıracak kadar çoklardır. yani ben öyle denk geldim
askerlik dönemindeki askerler: bu kişilerin arkadaşları genelde otobüslerin geç kalkmasına neden olurlar. bu yolcular otobüse neşe ile girerler, arkadaşlarına el sallarlar. otobüs terminalden çıktıktan sonra o neşelerinden eser kalmaz.
hiç uyanmayan yolcu: bunlar otobüste uyumak için gece yatmıyolar sanırım. ama yolculuğun tadını en çok onlar çıkartıyo ne diyim.
çiftler: yanyana koltuk olmayınca kadının yaındakini kaldırmak yerine bi arkaya aldığı biletle oturmaya devam eden odunlar olabilir
yaşlı amcalar-teyzeler: genelde çekingenlerdir ama bazıları vardır ki tam muhabbet delisidirler. televizyonlarını genelde üniversite öğrencilerine ya da muavine ayarlatırlar ve hep aynı kanalı izler dururlar, en sonunda sıkılıp uyurlar. bazıları da aynı şeyi bin kere anlatıp kıarlar siz arkanızı dönünce otobüsün kalanıyla konuşurlar.
konsept aşağı yukarı şöyledir;
-mutlaka zır zır ağlayan ve bir türlü susturulamayan, sonra elden ele ta size ulaşan bir bebek.
-olayla/dünyayla alakasız bas bas müzik dinleyen gözler yarı kapalı yayılmış bir ergen.
-sefere hazırlıklı çıkmış, çantadan yumurta, köfte envai çeşit kokulu nevale çıkartıp mütemadiyen yiyen bir orta yaşlı çift.
-hep uyuklayan, her tıkırtıda gözünü açıp her olaya yorum yapmaktan geri kalmayan bir haminne.
-her olaya la havle çeken bir beybaba.
-fosur fosur sigara içen saygısız bir şoför.
-her dediğinizi iki kez tekrarlatan bir muavin.
uzun yolculuk; uzun yolcu, uzun ayrılık hüzün,
uzun yolculuk; uzun yolcu, uzun bekleyiş, vuslat.
tren vagonu, otobüs stepne.
içindesin, hareketin farkında değil, harekettesin.
yolcumuzun başı pencere yakası
alnı cama sevdalı.
yakalayamaz akıp gideni,
ayrılığı taşıyamaz pencere camına.
içi kalkar her dakika saat,
peron hayali
ufak ufaktan,
ne vedadan ne vuslattan
uyuyamaz adam.
yani
her zaman bir adam
heyecanlı ve pişman.