eğer bulgaristan'a gidiyorsanız rahat koltuk bulmayı bırakın, servis yapacak muavin bile olmayabilir.
Bursa'dan bg'ye gidenler için metro idealdir ki zaten sofya,plovdiv tarafına bi o gider. Nilüfer'in tek koltukları gibi rahat bir yolculuk asla geçiremezsiniz. Hele ki kırcali, razgrad tarafına gidenlerin vay haline, dökülür dökülür o koltuklar, kafa koyduğunuz yerler pis olabilir. istanbul'dan tercih edilen has ise tam bir fiyaskodur, hayattan soğutur. Adamın firması hatay merkezli iken, bg senin neyine.
Ama türkiye için uzun yollarda tercih edilmesi gereken, nilüfer ve pamukkalenin pamukyoludur, kamil koç eskisi kadar iyi değildir, biraz lüks olan varan otobüsleri ise uçak gibidir.
o koltuklar insanlar birbirinin üzerinde uyusun diye yapılmıştır.birisi koltuğu geri yatırdımı arkasındaki şahısda önündekinin yağlı saç derisi kokusuyla başbaşa kalmak istemediği için koltuğunu geri yatırır.bütün insanlar bu ve bu gibi sebeplerden dolayı koltuklarını sırayla geri yatırırlar.domino taşları gibidir.ha yararı var mıdır diye düşünürsek bilmiyorum olabilir.
ayrıca o koltukla cam arasına sıkıştırılmış ufak yastıklar vardır.sadece cam kenarında oturan içindir o.cam kenarında oturan cool şahıs kafasını tırtır eden cama yasladığında rahat etsin diye koyulmuştur.koridor tarafında oturanların genelde minderi yoktur.cam kenarında oturan şahıs minderini camla kafası arasına sıkıştırıp bütün coolluğuylan dışarıyı izler,gözlerini kısıp bir şehri terk etmenin acısına boğulur.
gereğinden fazla uzundur. gerçekten fazla uzun ve de çok serttir. öyleki ister yatırın ister dik tututun o kafa koyulması öngörülen dışarıya doğru çıkıntılı başlık ve açısı, bel-boyun ağrıtmak için özel üretim gibi görev görüyor. bravo... o başlık olmasa bu kadar çile çekmeyeceğiz belki
koltuğun oturulan kısmındadan sırt kısmına geçerken ortopedik ayakkabı dolgusu gibi dolgu yapmaları lazım. yani belli bir süre sonra vucüt kendi ayarını arayacak, esneyecek yığılacak yayılacak, o esnemeyen sert koltuklarda o alakasız açıda nasıl onca saat insan yolculuk yapacak hiç düşünmüyorlar mı? hayret doğrusu...
açın koltuklara bakın nasıl oturuyoruz bunda diye bir düşünün.
arkaya yaslanabilme özelliği olan fakat sizi arkanızdakilerle sıkıntıya sokabilecek koltuklardır.
o an masum bir çizgi film karakteri gibi koltuğunuza yavaşça hissettirmeden arkaya yaslar, bir yandanda yanınızdaki camdan (cam tarafında oturduğunuz varsayılıyor) gözetleme yaparsınız. sıkıntılı anlar bunlar, sıkıntılı yolculuklar ve sıkıntılı koltuklar efendim.
bir müddet yolculuk yapıp hafif hafif de uyuklamaya başladıysanız eğer, duvarına dayanmak zorunda kaldığınız huysuz mu huysuz inatçı bir kadına dönüşüveriyor. elinin içiyle sanki kafanızı arka tarafından ittiriyor. kafanızı boşa çıkartsanız boynunuza basıç yapıyor belinize yükleniyor, sırtınızdan ittiriyor. neyse ki konuşamıyor...