Sözlükte cokça bulunan tiplerdir bunlar. Yazdıkları şeyler en fazla birkaç cumleciktir. Zaten habire anket doldururlar ve yazdıkları her şey bir şekliyle anket formundadır. Boylelerinin uzun yazı yazmaya da doğrusu ne beyni ne de kapasitesi yeter.
Efendim, 'uzun yazı' dediysek yavan kalmama adına açalım bunu.
Bahsettiğimiz şey bir görüşü, kavramı veya dusunceyi temellendirmek, nispeten derinlere ve detaylarına inmek, alintilar yapmak, birkaç farklı noktadan yaklaşabilmek, ve bunları bütüncül şekilde, giris-gelisme-sonuc şeklinde ifade etmektir. Yani böyle bir bicimsellik için ise bi ölçüde uzun yazmak gerekir. Bir şeyi tek cümle ile ne kadar iyi ve nitelikli olarak aktarabilirsiniz ki?
işte bunları başaramayan, kompozisyon ruhundan yoksun, her şeye yüzeysel bakan ve çok sınırlı kelimeler ile düşünüp yazan bir insan 'embesilite' noktasına çok yakındır.
Yahu bunun ne alakası var embesillikle? bu yeteneği olmadığı anlamına gelmez ki. Yani illa bir şey uzun uzun aciklanmak zorunda değil. Bazı şeyler vardır ki, birkaç cümle veyahut sözcük paragraflarca yazıyı aktarabilir, onun kadar derin olabilir. Bu yüzden niceliğe değil, niteliğe gore dusunmek lazım.
