2 yıllık ilişkisini noktalamış bir insan olarak entry girme hakkını görüyorum kendimde.
Zor olur. Her şeyden önce alışmışsındır. Kendini boşlukta buluverirsin. Sonsuz güven duyduğun, binlerce saatini beraber geçirdiğin, gerçekten tanıdığın ve seni gerçekten tanıyan bir insandan kopmak çok zor gelir. Aklına geldikçe aklından atmaya çalışırsın ama olmaz. Alkole, sigaraya sararsın ama onlar da çare olmaz. Ve dönülmez an gelir. Fotoğraflarınızı silmen gerekiyordur artık. Binlerce fotoğrafı silmek çok kolaydır ama hazmetmek inanılmaz zordur. Saatlerce bakarsın o fotoğraflara. Kahpe hafızan her birinin nerede, ne zaman çekildiğini hatırlatır sana ve fotoğrafları sildikten sonra döngü tekrar başlar. Kendini yine kaybedersin. Bundan sonra olacaklar tamamen bireyseldir, bu durumla nasıl yüzleşeceğin nasıl üzerini kapatacağın tamamen sana bağlıdır. Ve bir an gelir kabullenirsin bittiğini, artık hayatında o'nun olmadığını. Ama hiçbir zaman unutamazsın onu. Kaç yıl geçerse geçsin adını hatırlayacaksındır. Aklına geldiğinde kah güleceksindir kah küfürler edeceksindir.
Yukarıda yazdıklarım ne kadar korkutucu ve caydırıcı olsa da bitti arkadaşlar. Ondan sonra başkaları da girdi hayatıma. ilişkiniz ne kadar uzun olursa olsun ne kadar severseniz sevin bir noktada ilerleyemediğinizi anlıyorsunuz. iki tarafta karakterlerinin esneklik katsayısını zorlamaya başladıktan sonra zaten olmadığını fark ediyorsunuz. Tabii ki bir insanla paylaşımlarda bulunmak, bir insana değer vermek çok güzel bir şey ama bazen yanlış insanlara yanlış anlamlar yüklüyoruz ve kendimizi bazı şeyleri yapmak zorunda hissediyoruz. Kendinizi zorla bir şeyler yaparken bulduğunuz zaman zaten bitmiştir, hem kendinizi hem de karşınızdaki insanı üzmeyin.
karşı taraf çoktan yeni bir ilişkiye yelken açmışsa anksiyete olur, depresyon olur. o da beni özlüyor mudur, diye bile düşünemezsin. o başkasının ellerini tutarken sen it gibi ağlarsın. kendini yırtar, ağlarken sızdığın gecenin sabahına balon olmuş gözlerle uyanırsın. sana verdiği çocukluk ayısıyla konuşmaya başlarsın.
o başkasına çoktan aşık olmuşken sen kafanı kaldırıp başkasına bakamazsın.
kalbinin olduğu yerdeki derin boşluk ve ordan bütün vücuduna yayılan halsizlikle verdiğin onca yıl ve emeğe mi yoksa kurduğun milyon tane hayale mi yanayım diye kararsız kalırsın.
an itibariyle altıncı yıldönümümüz. bu vesileyle ona sesleniyorum: umarım kalbinde bir türlü edinemediğim yeri vicdanında edinirim de bugün benden başka bir şey düşünemez, benim kalbimin acı acı yandığı gibi vicdanının acısıyla kavrulursun.
edit: aldatıldım be ne diyeyim, yolun açık olsun mu?