otobüs yolculuğunda yanınızda oturan amca gayet efendi ve sevecen bir şekilde yaklaşır. aslında amacı konuyu uzun saça getirmektir.
- yolculuk ankaraya mı?
- evet
- okuyo musun?
- evet okuyorum
- nerde hangi bölüm?
- şurda okuyorum, şu bölümde
- çok güzel. benim de bir oğlum var vs. vs. işallah o da kazanır da böle gider gelir.
- kazanır tabi neden olmasın.
- bak ne güzel okuyosun ediyosun. iyi de bir çocuksun ama neden uzun saç yani şimdi?
- ??? (gene mi ulan?)
dolmuşta önlerde oturulmaktadır.
- hanfendi şunu uzatır mısınız?
parayı almak için arkaya dönülür.
- neresi?
arkasından dolmuşta bir sessizlik oluşur ve arka koltuklardan kıs kıs gülme sesleri gelir.
- pardon afedersiniz. bi an anlayamadım kusura bakmayın. çok özür...
- tamam. önemli değil. (yeter işte uzatma kırk saat kapatalım bu konuyu)
annemle sofrada konuşmaktayız. sonunda utanıp sıkılarak konuyu açıyor.
- üst kattaki hatice teyzen bana agony her akşam iki tane kızla geliyo geç saatte sabahta erkenden gidiyorlar diyor. napıyosun sen oğlum? cevap ver...
- anne radament le astyanax onlar ya. kumla da kalcak yer yok gemliğe gelip kalıyoz gece.
- haaaa anladııııım ahahahah.
çok ağır sözlerdir. kişi ya sabır eder, ya dayanamaz ya da cinnet geçirir sonunda.
baskı çok fazla artarsa, kişi paranoyak olur. herkesin kendinden nefret ettiğini sanır. sonrasında seçeneklerden birini seçer; genelde baba baskısı o saçı kestirtir. sağa sola da ya havalar sıcak bunalıyordum kestirdim, hem değişiklik iyidir der.
(bkz: ben kendimden biliyorum)
- ne oğlum ölee uzatmışsın saçlarını
+ nesi var?
- yakışıyor mu sana?
+ sünnet oğlum saç uzatmak. peygamber efendimizde uzatıyormuş.
- tabi bütün sünnetleri yaptın o kalmıştı sadece...
- hep işinize geldiği gibi. heeep...
Muhafazakar bir yer olan Kızılcahamam'a köyüme gittğimde hacı amcayla tuhaf bi anım olmuştu.
-Delikanlı okuyor musun?
-Okuyorum amca.
-Hangi okul bakim?
- (bkz: Hacettepe Üniversitesi) amca. (bkz: Matematik Bölümü).
-Hmmmm... ( Saçıma bakarak) O okul (bkz: komunist) bir okul değil mi evladım?
???:SS
- ne oğlum ölee uzatmışsın saçlarını
+ nesi var?
- yakışıyor mu sana?
+ peygamber efendimizde uzatıyormuş.
- tabi bütün sünnetleri yaptın o kalmıştı sadece...
- hep işinize geldiği gibi. heeep...
+ şimdi sana söyleyeceğim birkaç dizi soru var kardeşim bunları iyi dinleyesin:
- evet bekliyorum
+ benim sünnetleri yerine getirip getirmediğimi nerden biliyorsun?
hangi sünneti yerine getirip getirmeyeceğimden sana ne?
en önemli kısım burası; saç uzatma konusunun sünnet ile ne alakası var?
ovaniova aaal ye gitmiştir. ordaki sevgili adayı ile biraz vakit geçirmektedir. derken kızın öğle tenefüsü biter, ovaniova geri dönmektedir. derken okulun en üst katından 2 tane liseli velet seslenirler:
velet1: murat kekilliii
(ovaniova yukarı doğru kafasını fazla kaldırmadan bakar, iplemez ve devam eder)
velet 2: bu akşam ölürümm, beni kimse tutamaz..
(ovaniova yukarı bakıp gülmeye başlar, veletler kaybolur ortadan. ardından eski günleri gelir ovaniova'nın aklına, kısa saçlı okul üniformalı günleri...)