uzun saç yakışmasına rağmen tornadan çıkmış gibi türk erkeğinin sürekli aynı sitil saç kestirmesini irdeleyen entrydir.
nedne kardeşim hepimiz aynıyız?
uzatmaya niçin cesaret edemiyoruz?
uzatmış biri olarak söz hakkı aldıktan sonra devam ediyorum:
sosyal baskı, erken dökülme ve zor bakım. Bu başlıklar altında incelendiğlnde çözüm çıkacaktır. Yok benim geleceğim parlak diyorsanız uzatmaya devam.
aslında saç uzatma felsefesinde insanların ne dediğini umursamak yoktur. bunu düşünüyorsan zaten uzatma, git üçe vur ya da yanları kes üstü at boku gibi kalsın.
Saç uzatma konusunda dökülüyor demek, geçersiz bi bahanedir, lakin insan saçının günde 70 tele kadar dökülmesi normaldir. Saç kendisini yeniler. Uzunluk ile alakası olmadığı gibi, dökülen uzun saçın farkına varmak, görmek daha kolay olduğundan mütevellit, saçın uzayınca döküldüğü sanılır.
(bkz: ne cümle ama)
Geldim gidiyorum bir türlü anlayamadığım durumdur. Bunca Avrupa'lı, Amerika'lı insanları örnek alıp 'Alexander Krull'u örnek alamamalarıdır; Ayrıca teessüflerimi ilettiğim bir mevzudur.
herkes için geçerli olamayabilir, kısa saç(üç numara gibi) bazılarına daha çok yakışabiliyor. ben ise çevremdekilerin farklı söylemlerinden ötürü bazen kestirip bazen kısaltıyorum böylece herkes mutlu.