Şimdi size otorite gibi madde madde yazacağım sırları. 9 yıldır evliyim, 7 yıldır birbirimizden nefret ediyoruz, son 3 yıldır kendisi ile göz göze gelmedik ama biliyorum bu işleri.
- sevgiliyi, eşi iyi tanımak. En önemlisi bu. Neyi sever, neye kızar, neye ihtiyaç duyar, nelerden korkar bilmek lazım. O anlatmaz ama sen bileceksin. Ona göre davranmak mühimdir.
- çekinmek. Önemlidir. Bir insandan çekinmiyorsan o ilişki yürümez. Akıllı insan sevdiği insandan korkar. Ben seviyorsam en korktuğum insandır o. Çünkü seviyorum. Beni ondan başka kim kırabilir? Kisme. Bu bile sevilen insanı tehlikeli yapar. Haliyle yerini bilirsin. O da bilir inşallah.
- kıyamamak. Sevdiğini uyarmadan önce kocaman sarılıp diyeceğini öyle diyen insanlar var. Mis gibi yöntem. Böyle yapınca diyeceğini diyorsun ama bir yandan tartışma başlamasının Önüne geçiyorsun. Çünkü onunla tartışmak istemiyorsun. Bir insana bakarken çocukluğunu görün. Orada birikmiş acılar, özlemler, travmalar varsa, karşınızda aslında büyümüş biri yoktur. Bence öyle.
- tartışma adabı bilmek. Bir tartışma çok uzamaz. Hiç kimsenin bir tartışmaya ayıracak 5 dakikadan fazla zamanı olmamalı. Çünkü ciddi zaman kaybettirir, bir şey elde edemezsin. Herkes diyeceğini der ve susar. Sonra kendini düzeltirsin ya da düzeltmezsin. Bir şeyler üzerine 2 saat yorum yapsan nolacak? Hiç. Boşuna konuşmuş olacaksın.
- değer vermek, önemsemek, ilgilenmek. O, sokaktan geçen insan değil. Önemsiyorsunuz gösterin. Önemsemiyorsanız hayatınızda tutmayın. Seviyorsanız ilgi gösterin. Her gün halini sorun, nasılsın diye sormaktan sohbet uzar diye korkmayın.
- gönül almayı bilin. Herkes hata yapar. Önemli olan hata yapmak değil. Yapacaksın tabii. Hatalar güzel. Daha güzeli gönül alabilmektir. Özür dilemek, sarılmak, sevmek, affedilene kadar şarkılar göndermek, hediye almak gerek.
- şımarmamak. Nasıl olsa seviyor, ne yapsam affediyor, kavga etmiyor, tartışmıyor diye düşündüğünüz biri varsa çok geçmeden kapıyı çeker çıkıp gider. O yüzden şımarmamak, değer bilmek lazım.
- hatayı kabul etmek. ikili ilişkiler iki tarafı hatalı kılar. O sizden özür diliyorsa karşılık olarak özür dileyin. Vardır bir hatanız. Bir olayın tek haklısı olmaz. Ben görmedim.
- ilişkiye kalabalık katmamak. Yani her şeyinizi ailenize, arkadaşlarınıza anlatmayın. Mutlu anlarınızı anlatın ama mutsuz anlarınızı onu tanıyan birine anlatmayın. ilişkinin içine başka biri girerse bozulur o iş. Ben diyeyim.
- düzen ve rutin. Evliyseniz her gece beraber uyuyun ve ne olursa olsun yatağı ayırmayın. Her sabah kahvaltı yapıyorsanız kızıp masaya küsmeyin. Bunlar zamanla sizi birbirinizden uzaklaştırın. Ortak yaptığınız bazı rutinleriniz olsun. Dışına çıkmayın. Düzeni bozmayın.
- küs kalma süresini abartmayın. 4 günü geçirmeyin. Bir siz adım atın, bi o adım atsın.
- ileriye dönük planlar yapmaya çalışın. Önemseyin.
- gün içinde yaşadığınız sorunları çok yansıtmayın. işyerinde birine kızıp hıncını sevdiğinizden çıkarmayın. Bir yerden çıkmadan önce tüm sorunları orada bırakmayı öğrenin. Evinize sorun getirmeyin. Biraz rahatlamayı öğrenin.
- kim olduğunuzu bilin. Her zaman sizden daha güzel, daha yakışıklı, daha zeki, anlayışlı ya da seksi biri olduğunu bilin. Kendinize çok güvenmeyin.
- evin içinde beyaz atlet, 10 yıllık spor kıyafetler giyip gezmeyin. Her zaman bakımlı olmaya çalışın. Eve gelmeden önce içi içine sığmasın, heyecanlansın.
31 yaşındayım. 3-4 kez çok hoşlandığım kadın oldu ama hiçbiriyle bir ilişki yaşayamadım. çok takıldığım görüştüğüm kadın oldu ama hep hayatımda yakın olduğum bir insanın eksikliğini hissettim. 5 yıl öncesinde evliliği çok fazla düşünüyordum ama düşündükçe birşey elime geçmedi. bir zaman babamla konuşurken laf arasında söylediği bir cümle zihnimde aylarca dönüp durdu. “tanıştığın insanların kendilerini değiştirmesine izin verip zaman tanımıyorsun”. 11 ay önce 27 yaşında biriyle tanıştım çok saçma hareketleri(açıkladığımda kendisi de kabul etti bunu), aldatma teşebbüsü, para konularında aşmamışlık, immatürlük, çocukluk gibi dolu olumsuz tarafı varken hepsini bir şekilde göz ardı edip dedim ki bu sefer açıkça söyleyecem ve değişmesini isteyecem, emek verecem bu ilişkiye. herşeyi olduğu anda söyledim kavga ettik tartıştık çoğunda beni haklı buldu bazı şeyleri de gerçekten değiştirdi. bu arada kimseyi kendime benzetmeye yada kafama göre değiştirmeye çalışmıyorum. inanın değiştirmeye çalıştırdığım şeyler o kadar basit ve herkesçe kabul görmüş evrensel değerler ki karşımdaki kızda bunlar bile yoktu. ha peki iyi yönleri yokmuydu vardı tabi. çok iyi anlaşırdık eğlenirdik çok naifti bazı konularda. sakindi. kavgalarımız sert olmazdı. minnoş tatlı bir insandı. 9 ay boyunca onunlayken sıkıldığım olmamıştır belki. bu arada cinsel uyumumuz da mükemmeldi. ama herneyse en sonunda bu immatür hallerine daha fazla dayanamadım ve 9 ayın sonunda ayrıldım. 2 aydır ayrıyız. onu o kadar özlüyorum ki. zaman geçtikçe o kötü dediğim yanlarının hepsini unutmaya başladım. yani biraz düzgün olsaydı çoktan barışmak için tekrar adım atardım. sonuç olarak çemberin içindeyken kurtulmaya çalışıyorsunuz ama çemberin dışına çıkınca o çembere tekrar dönmek istiyorsunuz. ve şunu da anladım yada anlayamıyorum. hayatlarında 3-4 defa 2-3 yıllık ilişkileri olup ayrılanlar buna nasıl dayandınız. bu kadar anı bu kadar dostluğu nasıl bitirebildiniz anlayamıyorum. uzun ilişkiler yaşayıp ayrılan insanların zihinsel açıdan stabil olabildiklerini sanmıyorum. çok zor bir durum.
karşılıklı sevgi, saygı, hoşgörü, sadakat ve aynı zamanda iki yakın arkadaş olabilmek.
yalnızca sevgili olursanız o ilişki bir süre sonra biter, geleceği yoktur. sevgiliyken aynı zamanda her şeyini paylaşabilen iki en yakın arkadaş olabilmişseniz eğer o ilişkide gelecek vardır, evet.
Saygı duymak en en en öncelikli olan diyorum ancak saygı kelimesini sadece hakaret etmemek ve kaba davranmamak olarak algılayan sayıca büyük bir kitle var, Halbuki asıl saygı duymak fikirlere ve düşüncelere saygı duymaktır..
sevgi zamanla gelişen ve büyüyen bir duygu ki onun ilk izlenimleri olmasa ilişki başlamaz zaten.
Bir de karşınızdaki insanı herşeyiyle sevmeye gönüllü başlamak lazım ilişkiye, yolda giderken değiştiririm diye değil, kaldı ki ufak tefek esnemeler hariç kimseyi değiştirmeye kimsenin hakkı yoktur.
Kısacası, içten samimi olmak lazım, -mış gibi yapılan her ilişki kısa sürede bitmeye mahkumdur.
beklentin düşecek hatta olmayacaksa olabilen durum.
Bir de herkesin kendine ait arkadaşları zamanı olacak ve herkes birbirine saygı duyacak. Dün maç öncesi yemeğe gittik. arkadaş ara ara foto video atıyor sevgilisine. Neymiş sevgilisi çok kıskançmış. başlarım böyle tasmalı ilişkiye.
insanımızın çok deforme olduğunu düşünüyorum, bazı değerlerimizi fazlaca yitirdik gibi geliyor ya da benim değer algım öyle olduğu için böyle düşünüyorumdur bilmiyorum.
insanlar kıyafet değiştirir gibi sevgili değiştiriyor ve buna hiç takılmıyor.
Sanki otobüse Akbil basar gibi insanlar ile sevgili oluyorlar ve bir şeyler yaşayıp alacaklarını aldıktan sonra oturacakları yerlere geçiyorlar ve sonraki durakta başka bir otobüse biniyorlar hiçbir şey olmamış gibi. Çok enteresan.
Boşanmaların artması ve geçimsizlik ekonomik sebepler harici bu nedenle olduğunu düşünüyorum ben.
Sadakat yok, sevgi yok. Sadece beklenti var, beklentileri karışılıyor ise partner ilişki başlıyor. Çok garip, çok yanlış bence.
Bu durum din, dil, ırk da gözetmiyor.
Dışarıdan baksanız ne kadar edepli diyeceğiniz insanların çok ütopik şeyler yaptığını gördüm ve artık insanlara olan güvenim kırıldı.
21 yaşındayım, sevgilim olmadı. Kimseyle sevgili gibi konuşmadım, flörtleşmedim. Uzun ilişki sırrı nedir bilmem ama kim olduğunu bilmediğim kişiye karşı olan sadakatimi koruyorum.
Bazen çok derinliği olduğunu düşündüğümüz şeylerin çok basit şeyler olduğunu görürüz. Belki de bu onlardan birisidir.
Giresun fındığı, mumbai kajusu, antep fıstığı, artvin cevizi, bilecik bademi. Karışımı bir robotta çekin. Halis anzer balı ile macun kıvamına getirin. bir bardak hakiki vefa bozası ile her akşam yeter miktar gömün.
Kısıtlama yapmamak. Kontrol manyağı olmayın lütfen. Yapacak olan her türlü yapar zaten. Kişisel alanı gerektiğinden çok işgal etmeyin. Herkesin hayalleri, idealleri var.