'ölene kadar benimle yaşayacaksın , boşanırsak seni de kendimi de öldürürüm yani sonuçta ölene kadar benle yaşamış olacaksın.' demek. evet olayın sırrı budur. sizden ayrılınca farklı ufuklara yelken açma şansı olmadığını en fazla mezara kadar yelken açabileceğini söylemek. yaşasın sadizm. evet.
Uzun evliliğin tek sırrı vardır bence.
Çiftlerin birbirine yaşam alanı bırakması.
Çünkü evli çiftler sürekli birbirlerini kısıtlıyor.
Yani bir kadın veya erkek eşinden ayrı hareket edebilmeli.
Çanta gibi eşini her yere taşımasına gerek yok.
En başta saygıdır bence.insanlarla birbirlerine karşı saygılı olmadıklarında bir arkadaş ortamında bile uzun süre arkadaşlıklarını sürdüremezler.Bu örnekte de gözüktüğü başta saygılı olmak gerekir.
peki ama sevmesen, saygı duymasan neden evlendin onunla?
istinaslar vardır elbet fakat kaideyi hırpalamaz düsturuyla diyebiliriz ki sevgi ve saygı uzun evliliğin değil "evliliğin" şartıdır. sır falan da değildir. kabak gibi meydandadır.
bir çok yöntem yazılabilir ve bir çoğu da geçerli olacaktır. ben 5 yıllık bir kişi olarak kendi tespitlerimi aktarayım :
. sadık olacaksın. öyle "ben karımı/kocamı seviyorum ama arada fırsat buldum mu çakarım hiç affetmem" falan modundaysan keşke evlenmeseydin sen. mobilyaya, tv'ye falan yaptığın harcamalara yazık. milletin düğünde taktığı altınlara günah. illaki bir gün sıçacaksın. ki zaten bu boku bir kaç yedim mi eşine olan saygın da hiç olacak, piç olacak. sadık olacaksın ve bu sadakati bir erdem gibi taşımayacaksın üzerinde. içinden gelecek, aksi aklının köşesinden bile geçmeyecek. çünkü seviyorsun onu, hep seveceksin. yolda yürürken önünden yürüyen minili hatunun bacaklarına, ya da karşıdan gelen derin göğüs dekolteli pilicin göğüslere atılan dikizler kapsam dışıdır. onlar fasulyeden. laf atma ama, ayıp olur, yakışmaz. parmağındaki yüzükten utan!
. sinirlendiğin zaman konuşmadan önce bir kez yutkunacaksın. işyerinde asabını bozan lavuğa yaptığın fevri höykürmeler sana bir şey kaybettirmez, en fazla bir kaç ay surat yersin. ama eşine karşı yaptığında, heleki dilinin kemiği yoksa, surat yemenin yanında yaralarsın onu. ve o yaralar öyle tentürdiyotla iyileşmez kolayına. mütakip her fikir çatışmasında şak diye ortaya konuverir. unutulmaz. bazen gerçekten yeri gelmiştir, bazen eşin lafın altında kalmamak için o sence küllenmiş ve hatta unutulmuş lafları suratına çarpıverir. sinirlendin mi? konuşma. biraz sakinleş. biraz durul. cümleleri toparla. sonra tartışmak istiyorsan hala ne dediğini ve kime dediğini bilerek tartış. kontrolünü asla kaybetme. karşındaki hayat arkadaşın senin.
. asla eşinin anne babasını ve diğer akrabalarını kötüleme. heleki anne babasını o senin yanında kötülese dahi onun fikrine katılmak suretiyle dahi olsun yerme. "valla haklısın hayatım senin annende az huysuz değil" nevinden bir laf döner dolaşır senin annenin misal cimriliğine toslar. bırak o kızsın, bırak o sövsün. sen dinle. yorum yapma. onlar onun annesi, babası. her ne olursa olsun savunma dürtüsü vardır, laf kondurmaz. yapma.
. o sinirlendiği zaman ve siniri sana da sirayet ettiği zaman sessiz ol. onunla birlikte sesini yükseltme. sakice cevaplar ver. hala durulmuyorsa mekanı terket bir bahaneyle. belli ki sinirlenmiş. sende benzin dökersen kavga edeceksiniz. sen coştuğun zaman da o sakin olsun, üstüne gelmesin. bir müddet sonra sakinleşecek ve yanına gelecektir. işte o zaman meseleyi sakince enine boyuna tartışın.
. asla birbirinize galiz hakaret etmeyin. salak, manyak, aptal, öküz gibi ifadeler saygıyı bitirir. biz şakasını bile yapmıyoruz.
. yatağa küs girmeyin. gün için küsmek serbest. fakat yatakta hala birbirinize kızgın olsanız dahi her zaman nasıl uyuyorsanız öyle uyuyun. dokunun birbirinize. temas bir sevgi dilidir. birbirinize götünüzü dönüp uyumayın. nasıl olsa kavga ettiğiniz mesele hayat memat meselesi değil. birinizden biriniz alttan alın ve sabah günaydın deyip öpün onu. eşek değilse gülümseyecektir. evet artık hayat daha güzel değil mi?
. birbirinize açık olun. -mış gibi yapmayın. cinsel konular dahil kafanızda eşinizle bir sorun yarattıysanız en kısa zamanda düzgün bir dil ile anlatın ona. saatlerce konuşun sakıncası yok. meramınızı anladığına emin olmadan bitirmeyin. "senin şu şu şu tavırların hiç hoşuma gitmiyor, insan içinde bana şöyle davranmana sinir oluyorum niye böyle yapıyorsun?" gibi...size böyle bir konu açıldıysa dikkatlice dinleyin ve artık daha dikkatli olacağınızı belirtin. rahatsız oluyorsa oluyordur. üstelemeyin.
. esnek olun. "valla benim huyum böyle arkadaş"...huyunuza suyunuza başlatmatyın! evlilik bir idare sanatıdır. çift patronlu bir şirketi yönetme sanatı. çok hassas olduğunuz konular varsa, ki vardır, zamanı geldiğinde ya da şak diye konuyu açarak mümkün olan en kısa zamanda eşinizle paylaşın ve saygı göstermesini isteyin. eşek değilse gösterir. kocanızın evde yaldır yaldır osurmasından tiksiniyorsanız, evinizde böyle bir sahne istemiyorsanız rica edin. eşek değilse gider tuvalette osurur. ya da eşinizin tuvalate girdiğinde kapıyı açık bırakmasını, o sahneyi görmeyi istemiyorsanız söyleyin. kapatır kapıyı. ve bu zamanla onunda hassasiyeti olur.
