afedersiniz halt etmiş kişidir. ve yazar değildir.
kişi eğer ''ayy beni sıkıyor şekerim'' seklinde yaklaşıp entry'i okumuyorsa gerçekten kötü bir durum vardır.
yani her uzun etnry okunmaz elbetteki ancak okunur ilginizi çeken şeye sırf ''uzun la bu'' diye okumaz iseniz ne anladık sizin yazarlık sıfatınızından.
okumak her anlamda iyidir. bende eskiden okumazdım hatta okumaktan nefret ederdim yalan söylemeyeyim.
okumak çok zor bir iş insanın başı ağırıyor gözleri patlıyor bazen canı sıkılıyor falan ancak alışkanlık meselesi ve bir süre sonra siz uzun okumaya alışıyorsunuz ayrıca uzun etnry'leri sık sık okuduğunuz için normalden daha hızlı okuyorsunuz bir aşinalık oluyor fikirlerinizin gelişmesine yardımcı oluyor ve bu sizin yazdığınız entlere yansıyor.
yazan kişiye bağlıdır. bakıyoruz bluevelve, tamam diyoruz ya cinsel ya da dinsel mesele. hiç olmadı barzani talabani gerilla olayına girer bu adam.
son olarak burası sözlük mü halk kütüphanesi mi? sayfalarca yazma arkadaşım özetini çıkart, sonra yarınki derste gel anlat.
he bu uzun yazıyı vaudeville for vendetta yazar oturur okurum ya da takip ettiğim ismini vermenin lüzumsuz olduğunu düşündüğüm bir kaç şahıs yazar oturur okurum, ama senin yazdığın ve yazacaklarının rengi belli. neyse hadi öpt bye.
vakit tasarrufu yapan yazardır. o uzun entry yi okuyacağına çok sayıda daha kısa entry okumayı tercih eden yazardır. ya da benim gibi uzun entry yazmaya da okumaya da üşenen yazardır.
o ruh haline uygun değildir belki de o anda. özürlü olduğu filan da yoktur, sıkılacağını düşünüyor olabilir, ya da uzun entry sevmiyordur. ya da entryleri uzun olduğu halde içi boş yazan bir yazara denk gelmiştir.
eğer ki, öncelikle nicke bakıyorsa; hazımsız kişidir.
nicke bakar oy verir, "mına koduuum geçen fethullah'a/akp'ye/deniz baykal'a/chp'ye/mhp'ye vs. laf söylemişti" mantığı güden sağdan sola yelpazenin her noktasında olabilen saf kan düşünce faşistidir.
ama ağzını açtığında kendinisi demokrasi timsali, demokrat zanneder. hayır sen karşıdaki kişinin fikrine her türlü kapatmışsın kapılarını neyin demokratlığı, sadece senin düşüncene uyan yazıları yazanlardan homojen bir yazar topluluğu özlemi içinde olan sen ne şekil bir demokrat oluyorsun? demokrasi senin söylediğin şekilde olmuyor öküz evladım. okuyorum kardeşim, biliyorum adamla düşüncemiz yeri geldiğinde taban tabana zıt ama okuyorum, eksi de veriyorum, artı da. oylama yaperken de nicke değil yazıya veriyorum, mesaj atıyorum "bak burası yanlış" diyorum, haklı olduğu yönlere katıldığımı belirtiyorum o da fikrini söylüyor o karşı belgelerini ben karşı belgelerimi sunarım demokrasi bu değil mi zaten? onun beni dinlemesi, benim onu dinlemem karşılıklı fikirlerimizi sunmamız? sen benim fikrimi duymaya tahammül edemezken ne çeşit bir demokrasi savunucususun sen arkadaş?
onun düşüncesine katılan herkes demokrat/laik/müslüman onun düşüncesine karşı olan herkes darbeci/dinci/dinsiz!
* sokayım bu düşüncedeki adamın demokrasi anlayışına da, demokrasi anlayışı genişlesin!
lisede roman okuma ödevleri olurdu. bu çeşit yazar o romanları okumayıp özetlerini okuyan yazardır hatta özetide okumayıp direk okuyan bi ineğe zorla anlattırabilirde.
uzun sevmeyen kalın seven yazardır. yanlış anlaşılmasın satır açısından.
adam o kadar yorum yapmış beynini kullanarak sözcükleri ard arda sıralamış zaman ayırmış hiç değilse okumuyorsan da okuyormuş gibi yapıp bir olumlu oy at da garibanı sevindir. ilerde sen de uzun yazarsın görüşürüz.
ben olabilirim.
bakıyorum ilk satırına, bir de son satırına, ortalardan bir kaç kelime okuyorum. okumaya değer olduğuna kanaat getirirsem okuyorum, sarmassa geçiyorum. napayım kardeşim lens kullanan insanız gözüm karışıyor.
beşinci sınıftaki tarih edebiyat dersleriyle lise sondaki tarih edebiyat derslerinin aynı olduğu Bi müfredatta insanların yazar sıfatı kazandığına şükür etmek lazım.