uzun entry girmek

    28.
  1. Bu çöp yerde bunun için vaktinizi heba etmeyin. Gidin Ekşi de yazin, hiç olmazsa okunuyor, bir ederi varsa da illa ki geri dönüşleri alıyorsunuz.

    Yazdığınızın bir değeri var lan. Kayda değer Bir şey yazdığın an onlarca mesaj aliyorsun, iyi kötü. Ha önce buranın istemeden alışkanlık ettiği zavalli seviyesini üstünüzden atın öyle yazin.
    6 ...
  2. 24.
  3. Dolup taştığım zamanlarda yapıyorum. Göz yaşlarının yanağından süzülmesi gibi kelimeler de içimden dolup taşarak geliyor. Zihnim kuruyor cümleleri ellerim yazıyor kayıtsızca. Taşıyamıyorum daha fazla içimde o cümleleri. Eğer diyorum eğer yazmak olmasa... Eğer yazmak olmasa o cümleler, kelime kelime, hece hece hatta ve hatta harf harf içimi parçalardı.
    3 ...
  4. 9.
  5. sözlükte makale yazmak gibidir de denilebilir, kitap okur gibi okunası entryleri ile dikkat çeken, yazma konusunda üstat kişilerin düşüncelerinden faydalanmamızı sağlayandır, yapılmaya devam edilsindir.
    3 ...
  6. 46.
  7. Uludağ gibi bir yerde boş iştir okuyan pek olmaz ha ilgilisi okur ederde gırgır şamata olmayan girdiler değer görmüyor burda şüphesiz ya gırgır şamata yapacan ya kavga edecen birileriyle onlar geçer akçe burda.. özene bezene yazılan bazı uzun girdileri eksileyen tipitipler gördüm aq.. o girdiyi alıp sırf uzun diye eksileyen yavşağa monte edeceksin sjsj.. gelsin eksiler verin verin kendinizi tanıyosunuz verin abicim eksileri topunuz gelin sjsj..
    3 ...
  8. 11.
  9. kimsenin okumayacağı entryler girmektir. bazen tek bir entry için saatlerce uğraşır, girmekte olduğunuz entryi güçlendirmek için diğer kaynaklardan yararlanır, kitaplar karıştırır, sonra da boşu boşuna oturup oy almayı beklersiniz. okumaz ki kimse.
    3 ...
  10. 2.
  11. copy-paste metoduyla başka kaynaklardan içeriği oluşan bilgi yüklü entry'i girmek..
    3 ...
  12. 29.
  13. derin mevzularda gerekli ve açıklayıcı olan entrylerdir. bundan bilmemkaç yıl önce sadece Uludağ değil bütün sözlüklerde uzun entryler okurduk. aydınlanırdık. şimdi fb da kankasına yorum atar gibi entry girenler var. sırf entry girmek için giriyorlar.
    3 ...
  14. 3.
  15. 21.
  16. Boş teneke çok ses çıkarır lafına istinaden sözlükteki en boş eylem. Düşünebilme süresi yarım nanosaniye olan klavye müsvetteleri kullanır genelde bu eylemi.

    Sözlüğün Mesut Yılmaz'larıdır bunlar. Laf gevelemeyle öğretmenine ödev yapmama mazeretleriyle ilkokulda tanışmış, uzun cümleler kurup kızlara hava yapacam diye lisede ustalaşmıştır. Ergenliğin sonraki dönemlerinde ve iş hayatlarında ise çevresindeki insanlara dolu gözükmek amacıyla boş konuşma/uzun cümle kurma alanında master'a girişmişlerdir. (bkz: master degree)!

    Bu insan güruhları için, bir anlamı, bir ifadeyi veya duyguyu 500 milyon saatte anlatmak onlara ayrı bir hava katar, karşısındaki kişiyi daha çok etkilediği zannederler.

    --spoiler--

    Söz konusu başlık : A harfinin aşırı karizma olması

    Uzun entry girmeyi kendine görev edinmiş ebleh beyanatı :

    A harfi denince aklıma sonbahar gelir, son baharda düşen yaprakları düşününce o harf belirir bir anda..
    Bir gün malezyadayım, mevsimlerden ne tahmin edin? elbette son bahar.. Malezya deyince aklıma geldi, geçende ansiklopediyi açtım ne yazsa beğenirsiniz? "2006 sayımlarına göre Malezya'nın nüfusu 26,640,000'dir.Bunların 5.44 Milyonu Doğu Malezya ve 21.2 milyonu Batı Malezya'da yaşamaktadır. Malezya'da yıllık nüfus artış hızı 2.4%'dür.15 yaşın altındaki insan sayısı toplam halkın 34%'üdür. Halkın 50.4%'si Malay, 23.7%'ü Çinli, 11%'i Yerli, 7.1%'i Hint ve 7.8%'i diğer etnik gruplardır. Malezya Güneydoğu Asya ülkeleri içerisinde yıllık kalkınma oranı en fazla olan ülkelerden biridir. Malezya, ekonomik açıdan kendi kendine yeterlidir. Enflasyonu düşük, güçlü bir sermaye yatırımına sâhip ekonomisi, sürekli gelişme içerisindedir.işşizlik oranı % 7 civarındadır. Önceleri kauçuk ve kalay'a bağlı kalan ekonomisi, 1980 yılından sonra daha başka alanlara da sarkmıştır.Serbest dış alım ve hür teşebbüsün tesirindeki ekonomi 1980 yılında % 8,5 luk artış hızı göstermiştir.Kişi başına düşen milli gelir 2000 dolardır. Yıllık milli hasılanın % 18 ini imalatçılık , % 23’ünü tarım, % 4'ünü de madencilik teşkil eder.
    En önemli ürünleri kauçuk, hindistancevizi, pirinç, muz, patates, ananas, hurma, mısır, çay, tütün'dür. Orman ürünleri bakımından oldukça zengin olup, özellikle kerestesi çok makbuldür.
    Maden bakımından da zengin bir ülke olan Malezya, kalay üretiminde dünya birincisi olup, dünya kalay üretiminin % 70'ini karşılar. Diğer önemli madenleri demir, boksit, petrol, manganez, altın, tungsten ve titandır. Sanayide Güneydoğu Asya ülkeleri arasında ileri bir seviyededir. Başlıca ihracatı kalay, kauçuk, demir filizi, boksit, kereste, teneke kutu ve palmiye yağıdır.Dışarıdan makina, kimyevi maddeler, teknik araç ve gereçler almaktadır.Balıkçılık ve turizm önemli gelir kaynaklarıdır. 2006 sayımlarına göre Malezya'nın nüfusu 26,640,000'dir.Bunların 5.44 Milyonu Doğu Malezya ve 21.2 milyonu Batı Malezya'da yaşamaktadır. Malezya'da yıllık nüfus artış hızı 2.4%'dür.15 yaşın altındaki insan sayısı toplam halkın 34%'üdür. Halkın 50.4%'si Malay, 23.7%'ü Çinli, 11%'i Yerli, 7.1%'i Hint ve 7.8%'i diğer etnik gruplardır. Malezya Güneydoğu Asya ülkeleri içerisinde yıllık kalkınma oranı en fazla olan ülkelerden biridir. Malezya, ekonomik açıdan kendi kendine yeterlidir. Enflasyonu düşük, güçlü bir sermaye yatırımına sâhip ekonomisi, sürekli gelişme içerisindedir.işşizlik oranı % 7 civarındadır. Önceleri kauçuk ve kalay'a bağlı kalan ekonomisi, 1980 yılından sonra daha başka alanlara da sarkmıştır.Serbest dış alım ve hür teşebbüsün tesirindeki ekonomi 1980 yılında % 8,5 luk artış hızı göstermiştir.Kişi başına düşen milli gelir 2000 dolardır. Yıllık milli hasılanın % 18 ini imalatçılık , % 23’ünü tarım, % 4'ünü de madencilik teşkil eder.
    En önemli ürünleri kauçuk, hindistancevizi, pirinç, muz, patates, ananas, hurma, mısır, çay, tütün'dür. Orman ürünleri bakımından oldukça zengin olup, özellikle kerestesi çok makbuldür.
    Maden bakımından da zengin bir ülke olan Malezya, kalay üretiminde dünya birincisi olup, dünya kalay üretiminin % 70'ini karşılar. Diğer önemli madenleri demir, boksit, petrol, manganez, altın, tungsten ve titandır. Sanayide Güneydoğu Asya ülkeleri arasında ileri bir seviyededir. Başlıca ihracatı kalay, kauçuk, demir filizi, boksit, kereste, teneke kutu ve palmiye yağıdır.Dışarıdan makina, kimyevi maddeler, teknik araç ve gereçler almaktadır.Balıkçılık ve turizm önemli gelir kaynaklarıdır. 2006 sayımlarına göre Malezya'nın nüfusu 26,640,000'dir.Bunların 5.44 Milyonu Doğu Malezya ve 21.2 milyonu Batı Malezya'da yaşamaktadır. Malezya'da yıllık nüfus artış hızı 2.4%'dür.15 yaşın altındaki insan sayısı toplam halkın 34%'üdür. Halkın 50.4%'si Malay, 23.7%'ü Çinli, 11%'i Yerli, 7.1%'i Hint ve 7.8%'i diğer etnik gruplardır. Malezya Güneydoğu Asya ülkeleri içerisinde yıllık kalkınma oranı en fazla olan ülkelerden biridir. Malezya, ekonomik açıdan kendi kendine yeterlidir. Enflasyonu düşük, güçlü bir sermaye yatırımına sâhip ekonomisi, sürekli gelişme içerisindedir.işşizlik oranı % 7 civarındadır. Önceleri kauçuk ve kalay'a bağlı kalan ekonomisi, 1980 yılından sonra daha başka alanlara da sarkmıştır.Serbest dış alım ve hür teşebbüsün tesirindeki ekonomi 1980 yılında % 8,5 luk artış hızı göstermiştir.Kişi başına düşen milli gelir 2000 dolardır. Yıllık milli hasılanın % 18 ini imalatçılık , % 23’ünü tarım, % 4'ünü de madencilik teşkil eder.
    En önemli ürünleri kauçuk, hindistancevizi, pirinç, muz, patates, ananas, hurma, mısır, çay, tütün'dür. Orman ürünleri bakımından oldukça zengin olup, özellikle kerestesi çok makbuldür.
    Maden bakımından da zengin bir ülke olan Malezya, kalay üretiminde dünya birincisi olup, dünya kalay üretiminin % 70'ini karşılar. Diğer önemli madenleri demir, boksit, petrol, manganez, altın, tungsten ve titandır. Sanayide Güneydoğu Asya ülkeleri arasında ileri bir seviyededir. Başlıca ihracatı kalay, kauçuk, demir filizi, boksit, kereste, teneke kutu ve palmiye yağıdır.Dışarıdan makina, kimyevi maddeler, teknik araç ve gereçler almaktadır.Balıkçılık ve turizm önemli gelir kaynaklarıdır."

    şok oldum birden, ben malezyayı böyle mi bilirdim? gerçekten kendimi çok kötü hissettim, en son bu duyguyu yaşadığımda arkadaşa sibirya hakkında bir kaç bilgi veriyordum, gerçekten çok kötüydü o anımda, sibiryanın etimolojisini beni dinlemeyen arkadaşıma aktarmak için yanıp tutuşuyordum, dedim ki : "sibirya kelimesinin etimolojik söz kökeni henüz tespit edilememiştir. Fakat yorumlamalar dikkate alınırsa bilim adamlarının çoğu kelimenin kökeni için Eski Türkçe kelimelerden tespit edebilmektedirler. Saysız Kar fırtınaları sebebiyle kar tozu süprülmesi, Seber, sübür şeklindeki eski adı da dikkate alınarak Tatar Türkçesinde süpürmek anlamına geldiği belirtilir. Sib (uyuyan), yir (yer, toprak) olarak da Tatar Türkçesinden yorumlayanlar vardır. Aynı zamanda tarihi Türk topluluklarından bazılarında Sibir adı görülür. 13. yy.'da iranlı yazarların eserlerinde "Sebur" olarak geçer. Rus yıllıklarında (kronik) ilk olarak 15. yy.'dan itibaren bu adı günümüz Sibirya bölgesi için kullanıldığını görüyoruz. sibirya kelimesinin etimolojik söz kökeni henüz tespit edilememiştir. Fakat yorumlamalar dikkate alınırsa bilim adamlarının çoğu kelimenin kökeni için Eski Türkçe kelimelerden tespit edebilmektedirler. Saysız Kar fırtınaları sebebiyle kar tozu süprülmesi, Seber, sübür şeklindeki eski adı da dikkate alınarak Tatar Türkçesinde süpürmek anlamına geldiği belirtilir. Sib (uyuyan), yir (yer, toprak) olarak da Tatar Türkçesinden yorumlayanlar vardır. Aynı zamanda tarihi Türk topluluklarından bazılarında Sibir adı görülür. 13. yy.'da iranlı yazarların eserlerinde "Sebur" olarak geçer. Rus yıllıklarında (kronik) ilk olarak 15. yy.'dan itibaren bu adı günümüz Sibirya bölgesi için kullanıldığını görüyoruz. sibirya kelimesinin etimolojik söz kökeni henüz tespit edilememiştir. Fakat yorumlamalar dikkate alınırsa bilim adamlarının çoğu kelimenin kökeni için Eski Türkçe kelimelerden tespit edebilmektedirler. Saysız Kar fırtınaları sebebiyle kar tozu süprülmesi, Seber, sübür şeklindeki eski adı da dikkate alınarak Tatar Türkçesinde süpürmek anlamına geldiği belirtilir. Sib (uyuyan), yir (yer, toprak) olarak da Tatar Türkçesinden yorumlayanlar vardır. Aynı zamanda tarihi Türk topluluklarından bazılarında Sibir adı görülür. 13. yy.'da iranlı yazarların eserlerinde "Sebur" olarak geçer. Rus yıllıklarında (kronik) ilk olarak 15. yy.'dan itibaren bu adı günümüz Sibirya bölgesi için kullanıldığını görüyoruz. sibirya kelimesinin etimolojik söz kökeni henüz tespit edilememiştir. Fakat yorumlamalar dikkate alınırsa bilim adamlarının çoğu kelimenin kökeni için Eski Türkçe kelimelerden tespit edebilmektedirler. Saysız Kar fırtınaları sebebiyle kar tozu süprülmesi, Seber, sübür şeklindeki eski adı da dikkate alınarak Tatar Türkçesinde süpürmek anlamına geldiği belirtilir. Sib (uyuyan), yir (yer, toprak) olarak da Tatar Türkçesinden yorumlayanlar vardır. Aynı zamanda tarihi Türk topluluklarından bazılarında Sibir adı görülür. 13. yy.'da iranlı yazarların eserlerinde "Sebur" olarak geçer. Rus yıllıklarında (kronik) ilk olarak 15. yy.'dan itibaren bu adı günümüz Sibirya bölgesi için kullanıldığını görüyoruz. sibirya kelimesinin etimolojik söz kökeni henüz tespit edilememiştir. Fakat yorumlamalar dikkate alınırsa bilim adamlarının çoğu kelimenin kökeni için Eski Türkçe kelimelerden tespit edebilmektedirler. Saysız Kar fırtınaları sebebiyle kar tozu süprülmesi, Seber, sübür şeklindeki eski adı da dikkate alınarak Tatar Türkçesinde süpürmek anlamına geldiği belirtilir. Sib (uyuyan), yir (yer, toprak) olarak da Tatar Türkçesinden yorumlayanlar vardır. Aynı zamanda tarihi Türk topluluklarından bazılarında Sibir adı görülür. 13. yy.'da iranlı yazarların eserlerinde "Sebur" olarak geçer. Rus yıllıklarında (kronik) ilk olarak 15. yy.'dan itibaren bu adı günümüz Sibirya bölgesi için kullanıldığını görüyoruz."

    Kendimden öyle geçmişim ki, gözleirm kapalı ağzımdan salya saçılıyor, bir de baktım ki kaçmış gitmiş sığır.. Oyyşş...

    Aaa ne diyorduk? evet A harfi, bak cümle başında gene kullanmışım. Çok severim bu A harfini, özellikle sonbahar ile birlikte düşündüğümde.. karizmasından doyum olmaz.. (ismi A harfi ile başlayan sözlük kızlarına selamlar)

    Edit(Düzenleme anlamında kullanıyorum bu kelimeyi, daha havalı) : + oy önemli değil, maksat duygu paylaşımı (:dil çıkaran smiley), çok öptüm kibbyee

    --spoiler--

    (bkz: EAE)
    3 ...
  17. 17.
  18. bugün farkettim. uzun entry girince rahat rahat bolca küfrediyorsunuz kimse okumadığı için farketmiyor. okumaya değer deyip okuyanlar ise zaten yazdığınızı hoş karşılıyor.

    bir başka avantajı da başka sözlüğe geçtiğinizde yazarlığınız hemen kabul ediliyor.
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük