türkiye de son 2-3 yıldır gelişmekte olan bir sektördür. leasing den farklı olarak aracın operasyonel maliyetlerini de üstlenir.2008 yılı başında 2. el araçlara uygulanan kdv artışıyla küçük firmalar zor duruma düşsede sektöre yeni yatırım yapan yabancı yatırımcıların çokluğu dikkat çekmektedir. genelde operasyon maliyetlerinin yüksek olmasından dolayı sadece bankaların altından kalkabileceği bir sektördür. kısaca aracı satın alıp 36 ay boyunca masraf edip,kiralama bitiminde aracı satıp kar edilmesi gerekir. bu da büyük bir finans gücü gerektirir. türkiye de filo kiralaması yapılan araç 100.000 adete yakındır.
araç ile ilgili mekanik problemlerde kiralama şirketi tamir oluncaya kadar başka bir araç ile ikame edilmesini sağlar. böylece küçük ve orta ölçekli işletmelerdeki iş aksamasının önüne geçilmiş olur. ekonomiye hız ve canlılık(bir araba alıp on sene kullanmak yerine her sene yenilenen araç kiralama- yani kapitalın uzun süreli bağlanmasını engelleme ve kapitalin efektif kullanımı) olarak iki farklı noktadan fayda sağlar. ayrıca kiralama şirketinin belirli bir dönem sonunda filosunu yenilemesiyle 2. el oto pazarında rakamların ucuzlamasını sağlar. fahiş fiyatlar kırılır. böyle güzel böyle şahane bir sistemdir bu.
aracın sabit bir dönem için ve önceden belirlenmiş bir km sınırı ile kiralanması ve aylık sabit kira ödemelerinin olması amacını taşımaktadır. Günümüz iş dünyasının en çok tercih ettiği bu yöntem ile araca ait bütün riskler aracı kiralayan şirkete aittir. kullanıcı risklerden bağımsız olarak aracı belirlenen süre sonuna kadar kullanabilir. kiralama tutarını vergiden düşebileceğiniz için büyük bir vergi avantajı sağlar.
