bir de söylediğinde yüzde yüz haklı olmasına rağmen uzun cümle kurması ön plana çıkartılarak sanki gerizekalıymış gibi davranılan insan vardır ki, o bunun gayet farkındadır.
söyleyecek sözün yoksa söyleme. susmayı bilmek de çoğu zaman erdemdir.
kimse kitap yazmanızı beklemiyor elbet ama kendisini ifade eden kişilere biraz saygı duyun lütfen.
uzun cümle kurunca kendini kaliteli yazdığını sanan insanla aynı insandır.
böyle bi havalar, bi şeyler, bi bilmişlikler, bilgiçlikler...hava falan 1500...
peki n'oldu. ne dedin mesela, ne yaptın aziz(e) dost. başın göğe mi erdi. edebiyat mı parçaladın.
40 kelime ile anlatım bozukluğu oluşturmadan cümle kurdun da, edebi mi oldun yoksa kaliteli mi oldun.
şunu bil ki zeka ve kalite, cümlen içindeki sözcük sayınla paralel değildir. doğru orantı yok yani.
tek cümle ile kitabı olan adam, dünyanın en zeki ve en yetenekli adamı falan değil yani. bunu bil önce de, sonra takılırsın işte bi yerlerde- bi şekilde.
kısa ve öz konuşup laf soktuğunu sanan insan kadar umutsuz, uzun cümleleriyle kendi zaman kaybettiği gibi çevresindekilerin de zamanını çalmaktan başka birşey yapmayan, kendini tanımlarken insanlara uzun cümleler kurduran ve sinir bozan insandır.
Anlaşılmamayı entellektüel olmakla denk tutan insanlardır. Günümüzde aydın olduğunu iddia edenler en çok bu yöntemi tercih ederler. Cahiller de "vayyy be ne adammış yavv" yorumlarıyla destek olurlar kendilerine.
insanların kendini yaşar kemal sanmalarının bir sonucu olarak ortaya çıkar. bol bol cümle arası noktalama işaretleri kullanılarak gerçekleştirilirse en azından gramatik olarak doğru olur. örnek: virgül, tırnak işareti, noktalı virgül vs.