üniversitede edebiyat dersi hocasının bizlere "üniversiteye gelmiş bir öğrencinin en az 18 kelimeden oluşan, anlamlı cümleleri kolayca kurabilmesi lazım" sözünü hatırlatan başlık.
bugün bakkaldan bir tane yumurta olmayan kırmızı top, iki şişe kapağı açılmamış cola, üç tane üstü sütlü altı karamelli çikolata, 4 tane çiftlik yumurtası yumurta, 5 tane taze, sıcak somun ekmek, 6 tane ülker çokokrem bisküvi, 7 kilo adanadan ihraç karpuz, 8 tane hohlayınca ağzı mentol kokturtan sakız alacaktım ki param yetmedi örneğiyle aslında cümlenin uzunluğunun değil içeriğinin zekayla alakalı olduğunu düşünerek karşı çıktığım fikir.
kesik kesik, anlamsız, tutarsız, bütünlüğü olmayan kısa cümleler kurmak yerine, hiçbir anlam bozukluğu olmayan, söylenmek istenen şeyi detaylandırarak anlatan, başı ile sonu uyumlu, cümlenin öğelerinin doğru yerleştirildiği şekilde kurulan uzun cümle, kişinin sahip olduğu kelime hazinesi, hayata bakış açısı, genel kültür, kelime oyunları ve zeka ile mümkün olan, birçok kişinin beceremeyeceği, sadece azınlığın becerebildiği bir kelime oyunu sanatıdır.
uzun cümle kurmaktan ziyade cümleleri birbirine bağlamak ve aynı şeyi iki kere tekrarlamadan seri şekilde cümleleri sıralamak zeka işidir.uzun bir entry yazıp aynı kelimeleri evirip çevirmek zeka pırıltılarına sahip bir yazar olduğunu göstermez...