hitler elinde güçler birliğini topladıktan sonra öncelikle diğer partileri kapattırdı.daha sonra ise kendi partisi içindeki kendine muhalefet olabilecek örgütleri ve sa'nın sol kesimini tutuklatma kararı aldı. bunun için kendisinin çok güvendiği ss subayları ve birlikleri tarafından birlikler oluşturarak operasyon sinekkuşu 'nu başlattı. bir gecede (30 haziran - 1 temmuz 1934) bütün sa'nin sol grubunu tutuklattırdı.
30 Haziran 1934'ü 1 Temmuz 1934'e bağlayan gece gerçekleştirilen Adolf Hitler'in pek çok üst düzey SA elemanının öldürülmesini emrettiği ve en azından 85 kişinin SS subayları tarafından katledildiği gecenin adıdır.
adolf hitler'in iktidarını daha da sağlamlaştırmak için attığı bir adımdır.
buna benzer bir operasyon yakın bir ileri tarihte türkiye'de görülür mü bilmiyorum. ama bu gidişle, aynı yöntemle olmasa da farklı bir yöntemle akp içerisinde operasyon yapılabilir.
günümüzde yaşananlarla büyük benzerlikler taşıyan bir olaydır. şöyle ki:
- sa hitler'in vurucu gücüydü, cemaat rte'nin...
- sa hitler'le ters düştü, cemaat rte ile...
- hitler sa'yı hacamat etti, rte cemaati...
- olay yaşandığında hitler başkan olmak istiyor, cumhurbaşkanı hindenburg'un ölümünü bekliyordu. başkan olmak için ordunun ve para babalarının desteğine ihtiyacı vardı. bizimkinin hali ve istekleri malum...
aradaki fark çatışma sebepleri noktasındadır:
sa, hitler'in sermaye karşıtı, ezilenlerin ihya edileceğini vaat eden sosyalist söylemlerini ciddiye alıyordu. hitler iktidara gelip ordunun ve sermayenin desteğini elde edince sa'ya verdiği sözleri tutmayı aklından bile geçirmedi. sa'yla bu sebeple ters düştü...
cemaat ve rte'nin ise asla böyle dertleri, amaçları olmadı. neden ters düştükleri herkesin malumu...
bu arada ordunun ve sermayenin desteğini aldıktan sonra harekete geçilmesi noktasındaki benzerlik gözden kaçmasın.
benzerliği ilk olarak 22 Aralık 2013'te soner yalçın kurmuştu. ilgili yazısı:
iki taraf da birbirinin gözünü oymaya hazırdı, iki taraf da birbirinin ne yapacağını biliyordu.... aradaki fark, sa'nın, fetö kadar uyanık ve örgütlü olmamasıydı.
bakın 24.07.2014 tarihli entrymde "bu arada ordunun ve sermayenin desteğini aldıktan sonra harekete geçilmesi noktasındaki benzerlik gözden kaçmasın." demişim. değil mi ya!...
ya şimdi ne olacak?
cumhurbaşkanı hindenburg öldükten sonra hitler'in ne yaptığına ve şu sıra sucukçu muhasebecisi'nin ne yapmaya çalıştığına bakın, anlarsınız.