*dolmuş, vapur gibi bilimum toplu taşıma araçlarına kafanızı çarpıp durursunuz. (bir süre sonra kafanın üst bölgesi yalama olduğundan acı bile hissetmezsiniz)
*insanlar sürekli "boyun kaç", "annen baban da uzun mu" gibi sorular sorarlar.
*insanlarla öpüşürken eğilmek zorunda kalırsınız.
*herkes size türünüzün son örneğiymişsiniz gibi bakar.
*"devde de boy var", "allah boy vermiş, gerisini koyvermiş" gibi ithamlarla karşılaşırsınız.
*üzerinize uygun pantolon, body vb. zor bulursuz.
*anneniz sizi merdiven olarak kullanır.
*hiçbir zaman saklanamazsınız. naparsanız yapın devekuşu gibi ortada kalırsınız.
*oturduğunuz hiçbir yerde rahat edemezsiniz. okulda sıralar küçüktür; sinema salonlarındaki, otobüslerdeki koltuklarda bacak koymak için kısa bir mesafe bırakılmıştır.
*insanlar sizi zorla basketbolcu, voleybolcu ya da manken yapmaya uğraşırlar.
g.tünün yere uzak olması (temkinli insanımlara göre deil)
babanneni öperken dizlerinin üstüne çökmek zorunda kalman
otobüs , minibüs gibi taşıtlarda elle tutunma yerlerine çarpman
yukarda hawalar nasıl sorusu
"aklın bir karış yok lan 10 karış hawada nasıl espri ama ayşe çok komiğim dimi"
"iğrençsin" şeklinde yapılan geyikler
Abi beni omzuna alsana, o zaman görürüm sertap ereneri" gibi sizi bir merdiven gibi kullanma tripleri..
vapurlarda herkes ayagını adam gibi uzatırkene senin katlanmak zorunda kalman.
olcut olarak bina kriterlerinin kullanılması
(bkz: bu adam uzun değil yuksek)