Kadınlar için;
Topuklu giydiğinde "Kızım napmışsın kaçak kat çıkmışsın!"
"Oha yanımda durma beni kısa gösteriyorsun" sözlerine katlanması gerekir.
Aynı zamanda ilkokulda hep arka sıralar onun meskenidir.
Uzun yolculuklarda bacakların çenende gitmek demektir.
otobüste oturduğunuz yere bacaklarınız genellikle sığmaz , evde tül asma işleri sizdedir , üst raflardan tabak almak da sizdedir , ister yolda yürüyün ister otobüse binin anında ayaklarınıza bakarlar topuklu mu giymişsiniz diye , saçma esprilere maruz kalırsınız ( sana kuşbakışı bakıyor ehehehe ) ,laflara da maruz kalırsınız(at gibi maşallah), sevgili bulmakta zorluk çekersiniz zira kısa boylular bi hayli fazla ve son olarak topuklu giyemezsiniz rahatça çünkü size uzaylı görmüş gibi bakarlar.
japonyada sikintisi cok cekilir,trenlerde tuttugunuz kemerlerle kendinizi yumruklarsiniz,ayrica tezgahlarin boyu toplariniz civarinda oldugundan bel agrisi yasamaniz soz konusu olabilir.
eski minibüslerde iki büklüm yolculuk etmekti. inildiğinde sırtı ağrırdı insanın. özellikle pendik'ten minibüsle harem'e gidiliyorsa sıçtınız demektir.
bazı cahillerin en çok ben bilirim durumuna düştükleri başlıktır. uzun boy estetik görünse de, uzun boyla birlikte artan kanser, kalp damar hastalıkları en belirgin semptomlardır. ayrıca iskandinav ülkelerinde diyabetin ne kadar yaygın olduğu da bilinen başka bir gerçek.
metroda yada otobüste karşı karşıya oturulan koltuklarda dizlerin karşıdaki insanınkiyle çarpışması ve akabinde dizlerini koyacak yer bulamamak. normal boyda insanla uzun boylu insanın günlük trajedisidir.
perde asma görevini yuklenmek, arkadaslar arasinda siritmak, ilkokul ve lisede en arkada oturtulmak, ayak numaranin buyuk olmasi(penguen degilseniz), topuklu ayakkabi uzerinde dengede duramamak (ihtiyac olmamasina ragmen bazen giymek zorunda kalmaktan mutevellit).
