bir yandan evdeki rahatlığa tekrar kavuşmanın mutluluğunu yaşarsınız öte yandan aşırı ilgiyle ve kısıtlamalarla özgürlüğünüzün bi kısmını kaptırdığınız kanısını varırsınız. eve dönmek güzeldir ama dışarda yaşayan biri için bu sürecin uzun sürmesi sıkıntı yaratabilir. fazlası zarardır.
askerlik bitti geldim dün. salak gibi salonda oturdum biraz. ne yapmalı bilemedim. vücudumun her bir hücresi, günü sistematik ve her daim meşgul yaşamaya alışmış zira. boş durunca, ölesim geliyor adeta. ne yapmalı ? utanmadan wow.exe'ye çift tıkladım evet. warlock ile girdim unutmuşum. rogue ile girdim unutmuşum. feral druid, ı-ıh. oyunu unutmuşum, tokatlandım.
01.30 gibi yattım, kalktım anam omlet yaptı. camdan bakarken, koridorda yürürken, tuvalette yabancı gibiyim. bu eğer kalıcıysa ve bir daha hiçbir şey eskisi gibi olamayacaksa, bizim hayatımızı paslı bir palayla kesen tsk'ya bir siktir çekesim var ki sorma gitsin. ne olacak lan şimdi ?
x:ooo hıdır hoşgeldin
hıd:hoşbulduk abi
x:naptın sen nirdeydin yaw
hıd:valla okul falan uğraştık abi ya
x:naptın bitirdin mi
hıd:yeni girdim abi işte bende okula
x:hadi bakalım aman çalış oğlum oku bak buralada hayat yok
hıd:evet abi
dört yıl boyunca kurulan düzenin yok olmasıdır. koca bir evi baba ocağındaki kardeşinizle paylaştığınız odaya sığdırmanız gerekir. artık istediğiniz saatte rahat rahat dışarı çıkamazsınız. yeni bir düzen kurarsınız sil baştan. yeni bir hayat...
güzeldir, uzun bir süre sonra özlenilen dostları, aile bireylerini, memleket toprağını görmek. insan değişken bir varlık, değişiyor durmadan, bulunduğu ortama ayak uyduruyor. bulunduğunuz ortam yavaş yavaş karakteriniz olmaya başlıyor. senede üç beş gün gittiğiniz memleketiniz size yabancı gelmeye başlıyor. yalnız yaşamaya alıştığınız için bir hafta sonra boğulmaya başlıyorsunuz ailenizin yanında. alışmamışsınız gözlerin sizin üzerinizde olmasına, kumandanın kontrolünün babada olmasına, ısrarla yemeğe çağıran anne sesine. bir süre sonra dönmek istersiniz kendi hayatınıza. ayrılırken yine üzülürsünüz, onlar candır, kötü günlerin insanlarıdır. daim yanınızda olacak insanlardır ama hayat bu bazen yalnız kalmak istiyor insan, özgürce yaşamak.
15 gün anneannenin yanında kalıp, bütün misafirlerine hizmet edip, sıkıntıdan kilo vermiş olarak eve dönmektir. yorgunluktan bayılmak üzere olmasaydım bütün eşyalara tek tek sarılacaktım...
kapıdan girildiğinde söylenen ilk cümle ''ohh be insanın evi gibisi yok bee'' olur. hemen soyunulur kışın sıcak yazın soğuk duş alınır. sonra ev ahalisiyle oturulur hasret giderilir. ama ilk saatler evde kimsenin olmaması daha makbuldur. e insanın kendi eviylede bi duygusal bağı var tabi önce evle bi hasret gidermek gerekir.
senelerinizi geçirdiğiniz o yere bir süre alışamamaktır, yadırgamaktır çevrenizdekileri. başlangıçta ne hissettiğinizi tam olarak anlayamazsınız eve dönmenin verdiği mutluluğun dışında.
evim evim güzel evim isimli sikindirik dizemsileri tekrar etmeye sebep olan olaydır. evdeki karafatmaları sevinçten yemek gibi sonuçlar doğurabilmektedir.
o evin kurallarını unuttuğunuz için yadırganır genelde. hiçbir zaman eskisi gibi olmaz. siz kahvaltıyı atlamaya alışmışsınızdır, anneniz birlikte kahvaltı yapma konusunda ısrar eder. geceleri uyuyamazsınız, annenin de uykusu kaçar, bütün gece odanıza belli aralıklarla gelip "yatsana artık kızım" der. bu da böyle gider, siz kendi evinize dönünce "home sweet home" diyerek oh çekersiniz.
hatta bu muhabbet garden state'te de geçer oldukça güzel bir şekilde.
bir öğrenci için uzun süre görmediği ailesine, arkadaşlarına, eşine, dostuna kısaca geride bıraktıklarına kavuşmasının belki de en huzur verici durumu.