valla hiç fena olmaz.. gidenin öfkesi üzüntüsü içinde boğulacağına terkedileni bir derece avutacak olan bu girişim, girişim adına pek sağlıklı değildir ama kişiyi ruhsal ölümden kurtarabilir.
uzun bir ilişkiden nasıl çıkıldığına bağlı olarak belkide olması gereken en iyi şeydir.
uzun dediğiniz sağlam bir ilişki ise çıkılmaz arkadaş, istesen de çıkamazsın. gerçi uzunlukta görece bir kavram olduğu için çok fazla eşelememek gerekiyor.
ya lisede ya üniversitede başlar bu uzuuun ilişkiler. en azı 4 en çoğu 6 sene sürer. ayrılık zamanı aradaki boşluk en fazla 3 ay sürer yeni birini bulunur. ve kesinlikle sonu evlilik olur.
o gençlik telmaşasında farkedemezsiniz evililik işini. zaten daha öncesinde aşık olmak yeterlidir. okullar biter, büyünür, işe başlanır. ve hala aynı kişiylesinizdir. fakat o zaman sadece aşk yeterli gelmez artık. işin içine ömrünü paylaşmak girmiştir. çocukça sevgilerle dolmaz o ömür. çoğunlukla bir genç le bir evlenme çağına gelmiş kişiliği oturmuş birinin ihtiyaçları farklıdır.
gençken üzerinde sorumuluk yokken onun sizi sevmesi, iyi biri olması, tipinin düzgün olması yeterlidir belki. fakat yaş kemale erince düşünürünüz. e beyin işler anacığım. temiz mi? ailesine bağlı mı? hoppala mı? bakımsız mı bu? ne yer ne içer? anası danası necidir? slip don mu giyer?
bütün sorular anlam kazanır. illa ki uymayan bir yeri çıkar. o ilişki de artık kazulet gibi yapışmıştır kişiliğinize. alışmışsınızdır. ayrılık uzun sürer fakat çabuk adapte olunur.
bundan sonra bulacağınız kişi size, işinize, kişiliğinize uygun olacak insandır.
çocuklarınıza bir ana-baba aramaktasınızdır.
bulunması zor değil. araya ya birileri girer, ya da siz bir yerlerden tanırsınız onu.