uzaylı otopsisi ve roswell kazası

entry3 galeri0
    1.
  1. 4 temmuz 1947 de gerçekleşen roswell kazasından sonra ölü olarak bulunan bir uzaylıya otopsi yapıldığı iddia edilen filmdir. film yapıldığı 90'larda çok ses getirmiştir. filmi çekenler ise bir müddet sessiz kaldıktan sonra uzaylının manken olduğunu gerçek olmadığını itiraf etmişlerdir. roswell kazası amerikan askerleri tarafından üstü örtüldüğü için adam gibi bir bilgiye sahip değiliz , belkide bu kaza bile yapma bir kazadır veya gerçek bir kazadır bilemiyoruz. özetle rowell kazası tarihin en önemli ufo olaylarından biri olarak gösterilmektedir ve uzaylı otopsisi bu kazanın eseri gibi birşeydir.
    2 ...
  2. 2.
  3. bu olayla ilgili olarak cnbc-e de bir çizgifilm gösterilmişti.
    1 ...
  4. 3.
  5. 2011 yılında uzaylıyla ilgili FBI raporu açıklanmıştı, kimsenin umurunda değildi gerçi.

    Rapor bugünkü mesele değildi, 1947 senesinden. Tam altmış dört yıllık. Şu ünlü Roswell olayı...

    1947 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nin New Mexico eyaletinin Roswell kasabası yakınlarında bir uçan daire düştü. Düştüğü söylenirdi.

    Enkazdan bir uzaylı cesedi çıktı. Çıktığı söylenirdi.

    Acaba, üç yıl önce ilk atom bombası deneyinin yapıldığı Los Alamos dolaylarında inceleme mi yapıyordu? Tarihte ilk nükleer patlama... Bu soru çok kafa kurcaladı.

    Bir sürü kitap yazıldı. Televizyon dizileri bile yapıldı. Laf ayağa düştü, cılkı çıktı. Roswell kasabası sakinleri bunu bir tanıtım ve pazarlama kampanyasına dönüştürdüler, altmış dokuz yıldır bunun ekmeğini yiyorlar...

    Amerikan yetkilileri de olayı sürekli yalanladılar tabii.

    1995 yılında, bu uzaylıya yapılan otopsinin filmi yayınlandı.

    Video kaseti vardı, alıp seyretmiştim, sonradan DVD'si de çıktı, şimdi bir tıkla youtube ile izlenebiliyor. Ses kayıdı yapılmamış. Siyah-beyaz ve sessiz bir belgesel bu. Heyecan verici, biraz da ürkütücü.

    Uzaylı, doksan santimetre boyunda, kabak kafalı, gözleri içeri çökük bir yaratık... Bir bacağında derin bir yara gözleniyor. Cinsel organı yok.

    Bize "benziyor" ama insan değil. Otopsi sürecinde gördüğümüz üzere, iç organları da farklı.

    Film siyah-beyaz olduğu için yaratığın rengini bilemiyoruz.

    Elbette bu filmin bir sahtekarlık ürünü olduğu söylendi.

    Birçok görgü tanığı var ama yalancılıkla suçlandılar. "Bize susmamız için yemin ettirildi" diyen resmi görevliler de çıkıp konuştular ama kimse aldırmadı.

    Bir dedikoduya göre, Hollywood'un "haşarı çocuğu" Steven Spielberg bu filmi "gırgır olsun diye" çekmişti... Bir diğer iddiaya göre, filmde görülen otopsi aletleri ve özellikle "duvardaki telefonun helezonlu kablosu" çok yeni şeylerdi, yani belgesel süsü verilmiş bu düzmecede "anakronizm" (zamanbozarlık!) yapılmış, böylece açık verilmişti...

    Oysa DVD'nin yan bölümlerinde, görüşlerine başvurulan uzmanlar, gösterilen tıbbi aletlerin 1947 yılında kullanılan gereçler olduğunu, kıvrımlı kablonun da o dönemde çoktan piyasaya çıkmış bulunduğunu açıklıyorlardı.

    Şimdi bile 2011 yılında yayınlanan konuyla ilgili FBI raporunu internetten ulaşılabilir... Olayı soruşturan Special Agent Guy Hottell'in raporu...

    Federal Araştırma Bürosu, olayı yalanlamıyor.

    Önemli olan da budur.

    FBI, konuyu "palavra" deyip kapatmamış, ciddiye almış. Ve doğrulamış.

    O günden beri gelip geçen Amerikan yöneticilerinin, kendi toplumlarını ve dünya kamuoyunu "zamana yayarak, yavaş yavaş, ısındıra ısındıra" bu gerçeğe hazırlamaya, yani "öğrenildiği zaman şok geçirmeme kıvamına" getirmeye çalıştıkları yönünde bir görüş vardır.

    Elbette, kitaplarla, filmlerle, dizilerle...

    Ben, uzaylının nereden ve asıl önemlisi "nasıl gelebildiğini" merak ederim özellikle...

    Ama siz boş verin, ne yapacaksınız uzaylıyı?

    Sonuçta insanımız, uzaylı gördüğü zaman ya taş atıp kovalayan, ya da "yoldan geldi, yorulmuştur, acıkmıştır" diye düşünerek kendisine yoğurtlu kebap ikram etmeyi akıl edebilen bir insan türüdür.
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük